Günümüzde gastronomi, medyadaki yemek programları ve gıda güvenliği hakkında yayınlanan bazı yayınlar olmak üzere farklı
şekillerde karşımıza çıkmaktadır. Tüketiciler son yıllarda yediğinin ne olduğunu, nereden ne zaman geldiğini ve hangi
süreçlerden geçtiğini merak etmektedirler. Gıda güvenliği yiyecek içecek hizmetleri veren işletmeler için prestij ve marka konusu
haline gelmiştir. Güncel gastronomi büyük çoğunlukla sanat, görsellik ve tat kavramları üzerinde durmaktadır. Gıda güvenliği
ve izlenebilirliği kavramları ikinci planda kalmaktadır. Bu çalışmada çıktı olarak sunulan gıda ürünlerinin “tarladan çatala”
prensibiyle sunulmasının gereklilikleri ve yeni bir kavram olan gıda güvenliği kültürü üzerinde durulmuştur. Araştırma nitel
araştırma yöntemine dayalı olarak örnek olay analizi ile gerçekleştirilmiştir. Örnek olay analizini, bir ya da birden fazla olayı,
bireyi ve işletmeyi tanımlamak ve açıklamak amacıyla, sistematik bir biçimde incelenmesi olarak tanımlamak mümkündür. İlgili
devlet kurumunda gerçekleştirilen gıda güvenliği ve kontrolü çalışmalarından ve takip edilen standartlardan bahsedilmiştir.
Gıda güvenliğinin (FSSC-Gıda Güvenliği Sistem Sertifikasyonu) yanı sıra gıda savunması (BRC-IFS-PAS 96) gibi rehberlerin de
temel esas alınarak üretim yapılması gerektiği vurgulanmıştır. Ülkemizde gastronomi biliminin gelişmesi ve daha güvenli
üretim yapılabilmesi için “insan odaklı” çalışmalara yer verilmelidir
Today, gastronomy appears in different ways, including some publications on food safety and food programs in the media.
Consumers have been wondering what they have eaten in recent years, when and where they came from and what processes
they have gone through. Food safety has become the subject of prestige and brand for businesses providing food and beverage
services. Current gastronomy mostly focuses on the concepts of art, visuality and taste. The concept of food safety and traceability
are at the second plan. In this study, the necessities of presenting the foods as outputs with the “from farm to fork” principle and
food safety culture which is a new concept are emphasized. The research was conducted with case study based on the qualitative
research method. It is possible to define case studies as systematic analysis of one or more events, individuals and businesses in
order to identify and explain them. Food safety and control studies carried out in the relevant governmental institution and the
standards to be followed are mentioned. In addition to food safety (FSSC-Food Safety System Certification), it is emphasized that
production should be based on guidelines such as food defense (BRC-IFS-PAS 96). In order to develop gastronomy science in our
country and to make safer production, “people-oriented” studies should be carried out.