Âşık Sadık Gül (Hayatı-sanatı ve eserleri)

Basit öğe kaydını göster

dc.contributor.author Kahraman, Aynur
dc.contributor.author Çeribaş, Mehmet
dc.date.accessioned 2021-12-01T06:13:30Z
dc.date.available 2021-12-01T06:13:30Z
dc.date.issued 2021-06-01
dc.identifier.uri http://hdl.handle.net/20.500.11787/5990
dc.description.abstract Âşıklık geleneğinin temeli, Türklerin İslamiyet öncesi "ozan-baksı geleneği"ne dayanmaktadır. Geleneğin Sibirya ve Orta Asya'daki temsilcileri olan ve ozan, baksı, şaman, kam, oyun gibi adları taşıyan bu kişiler; yuğ, şölen, sığır gibi önemli törenlerde musiki aleti eşliğinde şiirler söylemiş; hekimlik, din adamlığı, büyücülük, rakkaslık, musikişinaslık gibi birçok görevi üstlenmişlerdir. Bu süreçten sonra Türkler ana yurtları olan Orta Asya'dan bazı sebeplerle başta Anadolu olmak üzere çeşitli coğrafyalara göç etmişlerdir. Türkler gittikleri yerlere Türk kültürünün bir parçası olan "ozanlık geleneği"ni de taşımışlardır. İslamiyet öncesi dönemde olduğu gibi kutsal görülen, bazı olağanüstü özelliklere sahip, musiki aletiyle doğaçlama şiirler söyleyen ve hikâyeler anlatan ozanların izlerine Anadolu'da en son 15. yüzyılda rastlanmıştır. Ozanlık geleneğinin bir devamı olarak düşünülen "âşıklık geleneği"ne ait ürünler ise 16. yüzyıldan itibaren Anadolu coğrafyasında tespit edilmeye başlanmıştır. Âşık tarzı şiirin hazırlık aşaması sayılan bu yüzyılda yaşayan âşıklar (saz şairleri) hakkında kesin bilgilere ulaşılamamaktadır. Birçoğu asker ocağında yetişen şairlerin ele geçen şiirlerinin çok az sayıda olduğu ve bunların da teknik açıdan zayıf şiirler olduğu bilinmektedir. Kerem Dede, Hayalî, Bahşi, Armutlu, Çırpanlı, Kul Çulha, Koroğlu, Köroğlu yüzyılın belli başlı şairleri arasındadır. Âşık tarzı şiir 17. yüzyılda zirveyi görmüş; Karacaoğlan, Âşık Ömer, Gevherî gibi büyük halk şairleri yetişmiş ve bu yüzyılda şiirlerde divan şiiri dil ve estetik anlayışının etkisi açıkça görülmeye başlanmıştır. 18. Yüzyılda geçen yüzyıla nazaran büyük şairler mevcut değildir. 19. yüzyılda ise saz şairleri yanında kalem şairleri olarak adlandırılan bir önceki yüzyıla göre dil ve estetik açıdan üstün şiirler yazan şairler yetişmiştir. Şiirlerinde divan edebiyatının etkisinin yoğun görüldüğü Bayburtlu Zihni, Dertli, Seyrânî, Erzurumlu Emrah gibi halk şairlerinin yanında Sümmânî, Ruhsatî, Dadaloğlu gibi şairler yüzyılın en başarılı halk şairleri arasında sayılabilir. 20. yüzyıl, âşıklık geleneğinin önemini gittikçe yitirmesine rağmen, geleneğe Âşık Veysel'i kazandırmıştır. Âşık Mehmet Yakıcı, Ardanuçlu Âşık Efkârî, Âşık Huzurî, Âşık Kağızmanlı Hıfzî, Âşık İmamî, Âşık Osman Taşkaya (Feymani), Âşık Posoflu Zülâlî, Âşık Ali İzzet Özkan, Âşık Ferrahî, Âşık Bayburtlu Hicranî, Âşık Davut Sularî, Âşık Habip Karaaslan, Âşık Posoflu Müdamî, Âşık Talibî Coşkun, Âşık Yaşar Reyhanî, Âşık Şeref Taşlıova, Âşık Murat Çobanoğlu, Âşık Mahzuni Şerif, Âşık Abdulvahap Kocaman, Âşık Halil Karabulut, Âşık Püryanî, Âşık ilhami Demir, Âşık Daimî yüzyılın diğer halk şairlerindendir. Bu çalışmada âşıklık geleneğine gönül vermiş, bu geleneğin yaşatılması ve gelecek kuşaklara aktarılması için özveriyle çalışan 21. yüzyıl âşıklarından Âşık Sadık Gül'ün hayatı, sanatı ve eserleri üzerinde durulmuş ve gelenekteki yeri belirlenmeye çalışılmıştır. Bu çalışma; "Giriş", "Sonuç", "Şiir Dizini", "Kaynakça", "Sözlü Kaynaklar", "Kavramlar Dizini", "Ekler" ve "Öz Geçmiş" bölümleri dışında altı ana bölümden oluşmaktadır. "Giriş" bölümünde âşıklık geleneğinin tarihi gelişiminden bahsedilerek âşıklıkla ilgili temel kavramlar açıklanmıştır. "Birinci Bölüm"de Âşık Sadık Gül'ün hayatı ve âşıklığa geçişi ele alınmıştır. "İkinci Bölüm"de eserlerinden alınan ve kendinden derlenen toplam 180 şiiri şekil özellikleri açısından incelenmiştir. "Üçüncü Bölüm"de şiirlerinin nazım şekli ve türü belirlenmiştir. "Dördüncü Bölüm"de şiirler muhteva bakımından ele alınmıştır. "Beşinci Bölüm"de şiirlerde yer alan edebi, dini ve siyasi portreler belirlenerek değerlendirilmiştir. "Altıncı Bölüm"de Âşık Sadık Gül'ün incelenen 180 şiiri, başlıklarına göre alfabetik olarak sıralanmıştır. "Sonuç" bölümünde ise elde edilen bilgiler üzerinden genel bir değerlendirme yapılarak Âşık Sadık Gül'ün geleneğe katkıları üzerinde durulmuştur. Bu çalışmada halk bilimi araştırmalarında sıkça tercih edilen görüşme (mülakat) yöntemi kullanılmıştır. tr_TR
dc.description.abstract The foundation of the minstrelsy tradition is based on the pre-Islamic bard-bakshy tradition of the Turks. These people who are the representatives of the tradition in Siberia and Central Asia, and bear names such as "ozan, baksı, şaman, kam, oyun" had sung poems accompanied by a musical instrument in important ceremonies such as "yuğ, şölen, sığır"; and they had undertaken many duties such as medicine, cloth, sorcery, pendulum, musicality. After this period, Turks had migrated from their homeland, Central Asia, to various geographies, primarily Anatolia, for some reasons. They had carried the tradition of bardship, which is a part of Turkish culture, to the places they had gone. The traces of bards who had been seen as sacred as in the pre-Islamic period, who had some extraordinary features, who had made improvised poems with musical instruments and had told stories, had been last encountered in Anatolia in the 15th century. The products belonging to the minstrel tradition, which is considered as a continuation of the bardship tradition, started to be identified as of the 16th century in Anatolia. There is no definite information about minstrels (saz poets) living in this century, which is considered as the preparation stage of minstrel style poetry. It is known that there are very few poems of these poets who had been educated in the military service, and that they are technically weak poems. Kerem Dede, Hayalî, Bahşi, Armutlu, Çırpanlı, Kul Çulha, Koroğlu and Köroğlu are among the prominent poets of the century. Minstrel style poetry had its peak in the 17th century; great folk poets such as Karacaoğlan, Âşık Ömer and Gevheri had been educated and the influences of language and sense of aesthetics of ottoman poetry had begun to be clearly seen in poems in this century. There are no great poets in the 18th century compared to the last century. In the 19th century, poets who had been called pen poets, who had written superior poems in terms of language and aesthetics compared to the previous century, had been educated alongside the saz poets. In addition to minstrels such as Bayburtlu Zihni, Dertli, Seyrani and Erzurumlu Emrah, who the influence of divan literature is intense in their poems, poets such as Sümmani, Ruhsati and Dadaloğlu can be considered among the most successful minstrels of the century. Although the tradition of minstrelsy in the 20th century has gradually lost its importance, it has brought Âşık Veysel to the tradition. Âşık Mehmet Yakıcı, Âşık Efkârî from Ardanuç, Âşık Huzurî, Âşık Hıfzî from Kağızman, Âşık İmamî, Âşık Osman Taşkaya (Feymani), Âşık Zülâlî from Posof, Âşık Ali İzzet Özkan, Âşık Ferrahî, Âşık Hicranî from Bayburt, Âşık Davut Sularî, Âşık Habip Karaaslan, Âşık Müdamî from Posof, Âşık Talibî Coşkun, Âşık Yaşar Reyhanî, Âşık Şeref Taşlıova, Âşık Murat Çobanoğlu, Âşık Mahzuni Şerif, Âşık Abdulvahap Kocaman, Âşık Halil Karabulut, Âşık Püryanî, Âşık İlhami Demir, Âşık Daimî are other important minstrels of the century. In this study, the life, art and works of Âşık Sadık Gül, one of the 21st century minstrels who had devoted themselves to the tradition of minstrelsy and had worked devotedly to keep this tradition alive and transfer it to future generations, are emphasized and his place in the tradition is tried to be determined. This work consists of six main sections apart from "Introduction", "Conclusion", "Poetry Index", "References", "Oral Resources", "Concepts Index", "Appendix" and "Resume". In the "Introduction" section, the historical development of the tradition of minstrelsy is mentioned and the basic concepts related to minstrelsy are explained. In the "First Chapter", the life of Âşık Sadık Gül and his transition to being a minstrel are discussed. In the "Second Chapter", 180 poems taken from his works and compiled from himself are examined in terms of form features. In the "Third Part", the poetry form and type of his poems are determined. In the "Fourth Chapter", poems are discussed in terms of contents. In the "Fifth Chapter", the literary, religious and political portraits in the poems are determined and evaluated. In the "Sixth Chapter", 180 poems of Âşık Sadık Gül are put in order alphabetically according to their titles. In the "Conclusion" section, a general evaluation is made on the information obtained, and the contributions of Âşık Sadık Gül to the tradition are emphasized. Interview method, which is frequently preferred in folklore researches is used in this study. tr_TR
dc.language.iso tur tr_TR
dc.publisher Nevşehir Hacı Bektaş Veli Üniversitesi tr_TR
dc.rights info:eu-repo/semantics/openAccess tr_TR
dc.subject Türk kültürü tr_TR
dc.subject Gelenek tr_TR
dc.subject Aşıklık geleneği tr_TR
dc.subject Aşık tarzı şiir tr_TR
dc.subject Âşık Sadık Gül tr_TR
dc.subject Turkish culture tr_TR
dc.subject Tradition tr_TR
dc.subject Minstrelsy tradition tr_TR
dc.subject Minstrel tr_TR
dc.subject Minstrel style poetry tr_TR
dc.title Âşık Sadık Gül (Hayatı-sanatı ve eserleri) tr_TR
dc.title.alternative The life, art and poems of Âşik Sadık Gül tr_TR
dc.type masterThesis tr_TR
dc.relation.journal Nevşehir Hacı Bektaş Veli Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü tr_TR
dc.contributor.department Nevşehir Hacı Bektaş Veli Üniversitesi/fen-edebiyat fakültesi/çağdaş Türk lehçeleri ve edebiyatları bölümü/kuzey-batı Türk lehçeleri ve edebiyatları anabilim dalı tr_TR
dc.contributor.authorID 39140 tr_TR


Bu öğenin dosyaları

Bu öğe aşağıdaki koleksiyon(lar)da görünmektedir.

Basit öğe kaydını göster