Vehhâbîliğin temelleri 1744 yılında Muhammed b. Suûd ile Muhammed b. Abdülvehhâb arasında imzalan Dir'iye İttifakı ile atılmıştır. Günümüze gelene kadar birçok evreden geçmiş ve varlığını devam ettirmeyi başarabilmiştir. Bu minvalde ilk olarak Vehhâbîliğin zuhurunu etkileyen görüşler ve faktörleri ele alınarak incelenmiştir. Yani Selefîlik, Harîcilik, Zahirîlik, Ahmed b. Hanbel ve Hanbelîlik, İbn Teymiyye ve görüşleri incelenmiştir. Yine bu çerçevede Hicaz bölgesinin ve özelde Vehhâbîliğin temellerinin atıldığı Necid bölgesinin siyasî, coğrafî, dinî ve Sosyo-kültürel yapısına değinilmiştir. Konunun daha iyi anlaşılması ve Vehhâbîliğin düşünce yapısının idrak edilmesi adına İbn Abdülvehhâb'ın hayatı ve görüşlerine vurgu yapılmıştır. İbn Abdülvehhâb ve Muhammed b. Suûd'un Dir'iye İttifakı ile güçlerini birleştirmesi, Vehhâbîliğin ritüellerini yerine getirerek mezhepleşme sürecini oluşturmuş, Suûd ailesi için de bu hareket siyasî bir zafer elde etmesine vesile olmuştur. Bu antlaşma neticesinde Vehhâbîlerin mezhebi teşekkül etmeye ve yayılmaya fırsat bulmuş, Suûd ailesi de bölgede ilk devletleri olan Birinci Suûd Devleti'ni kurmuştur. Tabi bu devletin kurulmasının en büyük sebeplerinden birisi Osmanlı Devleti'nin o dönemlerde içinde bulunduğu durum olmuştur. Dinî fanatizmin hat safhada olduğu bu devlet yapılanmasında Vehhâbîler, Hicaz bölgesinin kontrolünü ele geçirerek mezheplerinin pratikleri olan, özellikle bid'atlarla mücadele ve insanları tevhide davet etme bağlamında birçok faaliyet yürütmüşlerdir. Bu faaliyetleri yürütürken sergiledikleri aşırı tavırların oluşturduğu yaralar neredeyse günümüzde hâlâ sarılamamıştır. Osmanlı Devleti'nin Birinci Suûd Devleti'ne son vermesi Vehhâbîleri ve Sûudîleri kısmi olarak sindirmiş olsa da akıllarında ki düşünceleri yok etmeye vakıf olamamıştır. Ardından kurulan Suûdi -Vehhâbî devleti de uzun süre varlığını devam ettiremeyerek son bulmuştur. Akabinde çıkan Ⅰ.Dünya Savaşı'ndan faydalanarak kurulan Suûdi Devletlerinin üçüncüsü olan ve günümüzde Suûdi Arabistan Krallığı olarak bilinen devlette aynı şekilde Suûdi -Vehhâbî ittifakıyla kurulmuştur. Bu çerçevede devletin kuruluşuna çok büyük katkı sağlayan İhvan teşkilatı incelenmiştir. Akabinde petrolün bulunması ve devlette olan değişikliklere değinilmiştir. Günümüze kadar Vehhâbîlik ve fanatizminde nasıl değişiklikler olmuş, Suûdi ve Cihadî Selefîlik gruplanmaları nasıl oluşmuş, bu gruplar neyi savunmuş ve neler yapmış gibi hususlara kısaca değinildikten sonra, çalışmamız Vehhâbîliğin Türkiye'ye girişi ve Türkiye'de yürüttüğü faaliyetler hakkında kısaca verilen bilgilerin nihayetinde son bulmuştur.
The foundations of Wahhabism were laid in 1744 with the Dir'iye Alliance signed between Muhammad b Saud and Muhammad b Abdul Wahhab. It has passed through many phases until today, however has managed to continue its existence. In this way, first of all, the views and factors affecting the emergence of Wahhabism were examined. In other words, Salafism, Harîism, Zahirism, Ahmed b Hanbal and Hanbalism and Ibn Taymiyya and their views were examined. Again, within this framework, the political, geographical, religious and socio-cultural structure of the Hijaz region and especially the Necid region, where the foundations of Wahhabism were laid, were mentioned. In order to better understand the subject and comprehend the mentality of Wahhabism, the life and views of Ibn Abdul Wahhab are emphasized. Ibn Abdul Wahhab and Muhammad b Saud by combining forces with the Dir'iye Alliance, a sectarianization process was formed by fulfilling the rituals of Wahhabism, and this movement had become instrumental in achieving a political victory within the Saud family. As a result of this treaty, the Wahhabi sect had the opportunity to form and expand, the Saud family established the First Saudi State, their first state in the region too. Of course, one of the biggest reasons for the establishment of this state was the situation of the Ottoman Empire at that time. In this state structuring where religious fanaticism was at its peak, by taking control of the Hejaz region Wahhabbis carried out many activities in the context of fighting against bid'ahs and inviting people to tawhid, which are the practices of their sects. The wounds caused by the extreme attitudes they displayed while carrying out these activities could not be healed almost today. Although the Ottoman Empire's end to the First Saudi State partially frightened the Wahhabis and the Saudis, they could not eliminate the thoughts in their minds. The Saudi-Wahhabi state, which was established afterward, also came to an end by unable to continue its existence for a long time. The third state of the Saudi States, which was established by taking advantage of the subsequent World War, and known as the Kingdom of Saudi Arabia state today, was established by the Saudi-Wahhabi alliance. In this context, the Brotherhood organization, which contributed greatly to the establishment of the state, was examined. Subsequently, the discovery of oil and the changes in the state were mentioned. After briefly mentioning about what changes have occurred in Wahhabism and fanaticism, how Saudi and Jihad Salafism groups were formed, what these groups advocated and what they did, our study was finally concluded with brief information about the entry of Wahhabism into Turkey and its activities in Turkey.