Son yıllarda, çevre kirliliği, sera gazı emisyonlarındaki büyük artışlar nedeniyle en büyük küresel sorunlardan biri haline gelmiştir. Bu nedenle, emisyon azaltımını gerçekleştirmek için sera gazı emisyonlarındaki değişiklikleri etkileyen enerji tüketimi ile ilgili faktörlerin araştırılması gerekmektedir. Bu çalışmada da AB üye ülkelerinde yenilenebilir enerji kaynaklarına yönelik yapılan Ar-Ge yatırımların iklim değişikliği ilişkisine etkisi incelenmiştir. Bu amaçla AB üye ülkeleri üzerinde 1990-2018 yıl aralığında panel veri analizi yapılmıştır. Bu bağlamda yatay kesit bağımlılığı ve heterojenliği dikkate alan "Genişletilmiş Ortalama Grup (AMG)" tahmincisi kullanılmıştır. Uzun dönemli katsayı tahminlerinden elde edilen bulgular, AB üye ülkelerinde kişi başı toplam enerji teknolojileri Ar-Ge bütçelerinin ve kişi başına yenilenebilir enerji kaynaklarına ayrılan Ar-Ge bütçelerinin negatif etkilediğini göstermektedir. Genel olarak elde edilen sonuçlar AB üyesi ülkelerdeki Ar-Ge bütçelerinin GHG emisyonlarını negatif etkilediği ve çevresel yıkımı azaltma potansiyeline sahip olduğuna dair net kanıtlar sunmaktadır.
Recently, environmental pollution has become one of the biggest global problems due to the huge increases in greenhouse gas emissions. Hence, to achieve the emission reduction, it is necessary to analyze the energy consumption-related factors affecting the changes in GHG emissions. This study attempts to examine the effect of renewable-energy-based R&D investments in EU member states on climate change. In this context, the study employs the "Augmented Mean Group (AMG)" estimator, which takes into account cross-sectional dependence and heterogeneity and performs panel data analysis on the EU member countries between 1990 and 2018. Results from the long-term coefficient estimates show that the total R&D budgets of energy technologies per capita and the R&D budgets of renewable energy sources per capita negatively affect the EU member states. Overall, the results provide clear evidence that R&D budgets in EU member states negatively impact GHG emissions and have the potential to reduce environmental degradation.