Özet:
Turizm sektörü, pandeminin olumsuz
etkilerinin en çok hissedildiği sektörlerden
biridir. Pandeminin yarattığı belirsizlik,
tüketici davranışlarında değişimlere yol
açmıştır. Özellikle turistik tüketicilerin
eğlenme, dinlenme, yeme-içme gibi
taleplerini gerçekleştirme isteğinin sürekli var
olduğu göz önüne alındığında, bu talepleri
minimum riskle karşılamaya çalışan turizm
sektörünün, pandemi sürecinde birçok konuda
değişime gitmesi gerekmiştir. Tüketicilerin
hastalığa yakalanma korkusundan
kaynaklanan seyahate çıkma endişesi, seyahat
etmek isteyen turistlerin turistik işletmeleri
seçerken aradıkları nitelikler ve kanunen
yerine getirilmesi zorunlu şartlar, birçok
işletmenin faaliyetlerini durdurmasına neden
olmuştur. Faaliyetlerini geçici yada yarı
zamanlı olarak durdurma kararı alan
işletmelerde, işgörenlerin de durumdan
olumsuz etkilendiği görülmektedir.
İşgörenlerin, huzurlu ve gelecek kaygısından
uzak bir ortamda verimli çalışmasının, hizmet
kalitesi üzerindeki etkileri göz önünde
bulundurulduğunda, pandemi sürecinin,
işgörenler üzerinde yarattığı etkinin
araştırılmasının ve olumsuz etkilerin
giderilebilmesi için çözüm önerilerinin
geliştirilmesinin önemi ortaya çıkmaktadır.
Bu bağlamda çalışmada, pandeminin
işgörenler üzerinde yarattığı etkilerin
incelenmesi ve olumsuzlukların
giderilebilmesi için çözüm önerilerinin
geliştirilmesi amaçlanmıştır. Araştırma
kapsamında, Kapadokya’nın en yoğun turist
alan destinasyonlarından biri olan Göreme
Kasabası’nda faaliyet gösteren butik otel
işletmelerinde çalışan 30 adet işgörenle yarı
yapılandırılmış mülakat tekniği kullanılarak
görüşme yapılmıştır. Elde edilen veriler
doğrultusunda sonuçlar ekonomik-kişisel-psikolojik olmak üzere üç kategoride ele alınmıştır. Ekonomik olarak; geçimini
tamamen butik otel işletmesinde çalışarak
elde eden işgörenlerin, pandemi sürecinde
işsiz kalmaları, ciddi boyutta ekonomik
kayıplara neden olmuştur. Ekonomik etkileri
azaltabilmek adına Aile, Çalışma ve Sosyal
Hizmetler Bakanlığı tarafından belirli şartları
sağlayan çalışanlara, kısa çalışma ödeneği ve
nakdi ücret desteği adı altında ödenekler
verilmiştir. Ancak çalışanların çoğunluğunun,
aldıkları ödeneklerle mevcut hayatlarını
ikame ettiremedikleri tespit edilmiştir. Kişisel
endişe konusunda; müşterilerle yüzyüze
iletişim halinde olmalarından ve
işletmelerdeki ortak kullanım alanlarının
küçük ve kapalı alanlar olmasından dolayı
çalışanlar, virüsten korunmak için maske
kullanmanın yetmediğini, virüsün kendilerine
bulaşma riskinin yüksek olduğunu ifade
etmektedirler. Virüsü aile bireylerine
taşımaktan da çok korkmaktadırlar. Salgının
psikolojik etkileri de tespit edilmiştir. Stres ve
kaygı odaklı uyku probleminin oluştuğu,
çalışanların uyumak için ilaç kullandıkları
belirlenmiştir. Çalışmada, söz konusu
olumsuzlukların giderilebilmesi için öneriler
getirilerek, literatüre ve sektöre katkı
sağlamak amaçlanmıştır.