Özet:
Vernaküler mimarlık, iklimsel verileri ve arazi yapısını dikkate alan, insan konforuna önem veren, yöreye özgü malzemelerin ve yapım yöntemlerinin kullanıldığı, çevreye uyumlu, sürdürülebilir bir tasarım bütünü olarak bugün önemini korumaya devam etmektedir. Süreç içinde sanayileşme, hızlı nüfus artışı gibi nedenler ile birlikte artan konut alanları ise bugün çevre verilerden bağımsız şekilde gelişim göstermektedir. Yapılacak olan çalışmada, vernaküler mimari özelliklerinin görüldüğü Antalya Kaleiçi yerleşimi ile bu yerleşime yakın konumdaki, 1950 yılı sonrası imar planlı konutların yer aldığı Deniz Mahallesi, sürdürülebilir özelliklerin tespit edilmesi amacıyla karşılaştırılmıştır. Yapılan karşılaştırma literatürdeki yaklaşımlar üzerinden yerleşim ve yapı ölçeğinde gerçekleştirilmiştir. Elde edilen bulgularda Kaleiçi yerleşiminin çevre faktörlerinin göz önüne alınarak düzenlendiği, Deniz mahallesinde ise günümüz yapım tekniklerinin kullanıldığı ancak pek çok çevresel faktörünün dikkate alınmadan konut dokularının oluşturulduğu gözlenmiştir. Çalışmanın sonucunda; geleneksel mimarinin çağdaş konutlara göre daha konforlu ve daha sürdürülebilir özelliklere sahip olduğu ve gelecek planlamalarda bu durumun dikkate alınarak tasarım yapılması gerekliliği ortaya konulmuştur.