Abstract:
Özet: Sanat; insanın zihninde canlandırdığı gözüne, gönlüne hoş gelen, insanın ortaya koyduğu olağanüstü ve benzeri olmayan eserlerdir. Sanat ile ilgilenen insan, doğadaki; bitkilere, bahçelere, yemyeşil ağaçlara bakıp seyrederken ve hayal ederken, gönlünden geçenleri, el emeği ile kâğıda, tahtaya, kumaşa, taşa işlemeye ve oymaya başlar. Hatta tabiatta yetişen tarım ve gıda alanında çeşitli ürünlerin yapımında kullanılan bitkilerinde geride bıraktığı kabukları, dalları, yaprakları, koçanları, tohumları da el sanatları alanında değerlendirilerek el emeği ile sanat ürünleri arasında yerini alır. Sonunda ortaya çıkan o eşsiz sanat eseri artık tarihî değer taşımaya başlamış demektir.
Tarihsel sürece bakıldığında ait olduğu dönemin özelliklerini yansıtan el yapımı bebekler önceleri taş, kil, kemik, boynuz gibi maddelerden daha sonra ahşap, tekstil, seramik, metal ve plastikten üretilmiştir. İnsanın kendisini kopya etmesiyle başlayan bu süreç daha sonra bebek objelerin yapılmasıyla geliştirilmiştir. Anadolu’nun birçok yerinde çeşitli materyaller kullanılarak yapılan el yapımı bebekler, çocuklara oyuncak olarak, yaşam alanını süsleyerek ya da yöresel giysiler giydirilip hediyelik eşya olarak raflarda yerini almıştır. Böylece bir taraftan el yapımı bebekler unutulmamış, bir taraftan da Türk kültür zenginliği tanıtılmaktadır.
Dalından yeni koparılan, iklim şartlarına uygun kurutulan, ham madde olarak tanesinden nişasta/glikoz/yağ gibi gıdalar üretilen, değirmende un haline getirildikten sonra çeşitli pişirme teknikleri ile soframızı zenginleştiren mısır bitkisi el sanatları alanında el yapımı bebek malzemesi olarak da kullanılmaktadır. Bu çalışmada; Mısır bitkisinin, hayvanların beslendiği ya da tarlaya gübre olarak bırakılan dalları, koçanları, kabukları ve saçakları kullanılarak el ile yapılan mısır kabuğundan bebek konusuna yer verilmiştir