Abstract:
Çin tarihinde köklü bir geçmişe sahip olan Uygurlar, Çin kaynaklarında
Hunlar’ın nesilleri olarak kabul edilir. Tang döneminden itibaren Çin ile
daima münasebette olan Uygurlar, günümüze kadar varlığını sürdüren en
güçlü uluslardan birisidir. Bugün dünya çapında gerek tarihi gerek kültürü
ile neredeyse her alanda araştırılan Uygurlar üzerine yazılan birçok çalışma
bulunmaktadır.
Türk medeniyetinin en önemli parçalarından biri olan Uygurlar’ın tarihinin
araştırılması Türk dünyası açısından da oldukça büyük önem arz etmektedir.
Çin tarihinde Uygurlar ve Çinliler arasında “heqin politikası” altında yapılan
birçok evlilik bulunmaktadır. Ancak bu evlilikler Qing dönemine kadar genellikle
Çin sarayından gelen prensesler ile Uygur kağanları arasında olmuştur.
Bu prenseslere örnek olarak; Tang İmparatoru Suzong’un kızı Prenses Ningguo
( 宁国公主 ), Tang İmparatoru Xianzong’un kızı Prenses Taihe ( 太和
公主 ) ve Tang İmparatoru Dezong’un kızı Prenses Xian’an’ı ( 咸安公主 )
verebiliriz. Qing döneminde ise “heqin politikası” adı altında olmayan ama
Uygur bir kızın Çin sarayına giriş hikâyesine yer verilmektedir. Bu çalışmada,
sayın Prof. Dr. Gülçin Çandarlıoğlu’nun “Dilşad Hatun” adlı makalesinde
yer verdiği Dilşad Hatun’un (İparhan’ın) hayatına yeni kaynaklar ışığında
yeni bir bakış açısı getirilmeye çalışılacaktır.