Türk halk şiirinde toplumsal doğaların trajedisi: ‘Çitleme ağıtları’

Basit öğe kaydını göster

dc.contributor.author Özberk, Nejdet
dc.date.accessioned 2022-11-11T12:31:04Z
dc.date.available 2022-11-11T12:31:04Z
dc.date.issued 2018
dc.identifier.uri http://hdl.handle.net/20.500.11787/7735
dc.description.abstract İnsan-doğa ilişkilerinin temel yönlerinden biri insanların sosyoekololojik kayıplara verdikleri duygusal ve şiirsel tepkilerdir. Bu çalışma Türk halk çevreciliğinde toprak ve su gibi müşterek varlıkları bir yandan devletin veya özel şirketlerin çitlemesi sonucu, diğer yandan da küresel endüstriyel kapitalizmin yayılmasının dayattığı ekolojik talan ve yıkıma karşı, yok edilen toplumsal doğalar için yazılan ekoşiirle, ‘çitleme ağıtlarıyla’ ilgilidir. Edebiyatta, acının evrensel dili ağıt, bir ölümün ardından duyulan hüznü ifade etmek için yazılan kayıp ve yas şiiridir. Çitleme ağıtları ise, belli bir mekânın-doğanın ve insanının üzerinde çitlemelerin yarattığı sosyoekolojik yıkımlara yönelik öfke ve tesellisi olmayan bir kayıp hissinin birleştiği bir ağıt tarzı, bir grup toplumsal protesto ve matem şiirileridir. Çitleme, hem topluma hem de doğaya yönelik özel bir tehdidi temsil eder ve çitleme ağıtları, türünün özelliği gereği halk şiirinde sosyoekolojik duyarlılığı en fazla ve farkındalığı en güçlü olan şiir tarzıdır. Doğa yazınının her türünde doğanın kaybedilişine ve yıkımına ilişkin bir yakınma ve öfke varsa da ekolojik elemin ve yasın isyanının, şiirde ve özellikle çitleme ağıtlarında zirvesine ulaştığı görülür. Her ağıt bölgesel bir sosyoekolojik kriz ve trajedinin, endüstriyel müdahalenin doğal, insan ve insan dışı dünyamızda yarattığı acıların dökümünü yapar. Bu şiirler toplumun kenarındaki ıstırap çeken doğaya ve insan yaşamına ilişkin çarpıcı imgeler içerir, toplumsal eleştiri ve insan ve ekoloji, eşitsizlik ve adaletsizlik arasındaki ilişkilere farklı anlayışlar getirir. Toplumsal ve ekolojik kaygılar tüm ağıtların içkin ve belirgin özellikleri olarak öne çıkar. Şair hem belli bir yerin ve hem de halkının nasıl yıkıma uğratıldığını, çevresel çöküşten önceki ve sonraki yaşamı, çitlemelerin sebep olduğu yıkımı belgeler. Amacı, edebȋ bir tür olarak Türk halk şiirinde ağıtların şimdiye kadar incelenmemiş yeni bir tarzı, çitleme ağıtları üzerinden ekolojik boyutunun sistematik bir analizini yapmak olan bu çalışmada sanal kartopu tekniği ile Türkiye’nin farklı yerelliklerinden toplanan şiirler arasından seçilmiş ağıt tarzındaki yedi tane yerel doğa ve ekoloji şiirinin ekopolitik, ekoeleştirel ve yeni halk bilimsel bir perspektiften değerlendirmesi yapılmıştır. tr_TR
dc.description.abstract One of the main aspects of human-nature relationships is emotional and poetic responses to the socioecological changes and losses. This paper is about ecopoetry on the destroyed socialnatures, enclosure elegies in the Turkish grassroots environmentalism against the results of the seizure of commons (eg; water and land) by either state or corporate powers or the ecological despoilation and devastation of globalised industrial capitalism. In literature, as universal language of grief, an elegy is a poem of loss or mourning written after a death in order to express grief. The enclosure elegies is a group of poem of social protest and lamentation regarding the inconsolable effects of enclosure on the landscape and its people. Enclosure seems to represent a special threat to the people and nature. Because of the characteristics of the genre, the enclosure elegies show the deepest socioecological sensitivity and the strongest awareness in folk poetry. Although there is a complaint and anger about the loss and devastation of nature in every kind of nature writing, the ecological grief and revolt of the mourning reaches its peak in poetry and especially in the enclosure elegies. Every elegy casts a regional socioecological crisis, tragedy and sorrows created by industrial encroachment on our natural, human and non-human world. These poems contain striking images of suffering natural and human life at the margins of society and present social criticism, and different understandings of the relationships between people and ecology, inequality and injustice. Social and ecological concerns are constant and obvious features of all elegies. The poet documents both the destruction of a place and people and a life before and after the social and environmental collapse-the destruction caused by enclosures. This study, which aims a systematic analysis of the ecological dimension of a new category of Turkish folk poetry as a literary genre, the enclosure elegy, which has not been examined so far, attemps to discuss the local nature and ecological poetry from an ecopolitical, ecocritical and the new folkloristics perspectives. Total seven elegiac poems evaluated, collected through virtual snowball technique from different localities in Turkey tr_TR
dc.language.iso tur tr_TR
dc.rights info:eu-repo/semantics/openAccess tr_TR
dc.subject Ekolojik şiir tr_TR
dc.subject Halk şiiri tr_TR
dc.subject Çitleme ağıtları tr_TR
dc.subject Türk halk çevreciliği tr_TR
dc.subject Ecopoetry tr_TR
dc.subject Folk poetry tr_TR
dc.subject Enclosure elegies tr_TR
dc.subject Turkish grassroots environmentalism tr_TR
dc.title Türk halk şiirinde toplumsal doğaların trajedisi: ‘Çitleme ağıtları’ tr_TR
dc.type article tr_TR
dc.relation.journal Manisa Celal Bayar Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi tr_TR
dc.contributor.department Nevşehir Hacı Bektaş Veli Üniversitesi/Gülşehir sosyal bilimler meslek yüksekokulu/pazarlama ve dış ticaret bölümü/dış ticaret pr. tr_TR
dc.contributor.authorID 42788 tr_TR
dc.identifier.volume 16 tr_TR
dc.identifier.issue 1/2 tr_TR


Bu öğenin dosyaları

Bu öğe aşağıdaki koleksiyon(lar)da görünmektedir.

Basit öğe kaydını göster