Özet:
Bilime, kültüre ve sanata dair eserler fikir
yoğun çalışmalardır. Bu çalışmalar milletlerin
kültür ve sanat alanında ilerlemelerini sağladığı gibi ülkelerin sosyo-ekonomik gelişmesinde
de etkili olmaktadır. Dolayısıyla toplumsal ilerlemenin ve ekonomik kalkınmanın sağlanması
için bu tür çalışmaların özendirilmesi, sanatın
ve sanatkârın teşvik edilmesi gerekmektedir. Bu
amaçla ülkemizde belirli şartlar dâhilinde fikre
dayalı eserler üzerinden elde edilen kazançlar,
“telif kazanç istisnası” olarak anılan düzenleme
ile vergiden istisna edilmiştir. Telif kazanç istisnasının hayata geçtiği 1926 yılından günümüze
kadar birçok değişiklik yapılmıştır. Bu çalışmada
istisnaya yönelik tarihi süreç içerisinde yapılan
değişiklikler analiz edilerek, 7194 sayılı Kanun
ile getirilen istisna sınırı ve beyan mecburiyetinin
vergisel yansımaları ele alınmıştır.