Özet:
Kırsal kalkınma kavramı en genel tanımıyla kırsal alanlardaki mevcut sosyal, ekonomik ve kültürel
kaynak ve imkânların en etkin şekilde kullanılarak bu alanlardaki yaşam koşullarının
iyileştirilmesini, kent ile kırsal alan arasındaki gelişmişlik farkını en aza indirmeyi ve bu sayede
kentlere doğru yaşanan göç olgusunu azaltmayı hedefleyen bir süreci ifade etmektedir. Kırsal
alanların kalkındırılmasında başlangıçta yalnızca tarımsal faaliyetlerin desteklenmesi söz konusu
iken, son yıllarda tarımsal faaliyetlerin yanı sıra turizm faaliyetlerine de gerekli önemin verilmeye
başlandığı görülmektedir. Nitekim kırsal alandaki mevcut kaynak ve imkânların turistik amaçlı
kullanılmaya başlanması, bu alanların hem ekonomik hem de sosyo-kültürel ve ekolojik açıdan
güçlenmesine yardımcı olmaktadır. Özellikle deniz-güneş-kum üçlüsünden uzaklaşarak alternatif
arayışlar içerisinde olan ve ekolojik anlamda bilinçlenen günümüz turist profili için de kırsal
alanlardaki turistik faaliyetler önem kazanmaktadır. Bu anlamda ortaya çıkan kırsal turizm, hem
doğaya karşı gerekli hassasiyeti gösteren hem de kırsal alandaki yerel halkın refahını gözeten bir
kavram olarak karşımıza çıkmaktadır. Literatür incelendiğinde çiftlik turizmi, yeşil turizm, eko
turizm, agro turizmi, bisiklet turizmi, rafting gibi ağırlıklı olarak doğada yapılan turizm türlerini
kapsayan kırsal turizm ile kırsal kalkınma arasında sıkı bir ilişki bulunduğu görülmektedir.
Dolayısıyla söz konusu çalışma ile alternatif turizm çeşitlerinden biri olan kırsal turizmin kırsal
kalkınmanın sağlanmasında ekonomik ve sosyo-kültürel açıdan nasıl bir öneme sahip olduğunun
incelemesi ve Türkiye açısından genel bir değerlendirme yapılması amaçlanmaktadır. Çalışma
sonucunda genel olarak elde edilen bulgular, kırsal kalkınma stratejisi olarak kullanılabilen kırsal
turizmin, kırsal alanların gelişmesine ve yeniden yapılandırılmasına ve dolayısıyla bölgesel ve
ülkesel düzeyde ekonomik büyüme ve kalkınmaya katkı sağladığını göstermektedir. Ülkemiz
açısından değerlendirildiğinde ise Türkiye’nin bulunduğu coğrafi konum itibariyle bir çok rakip
ülkeye göre kırsal turizme uygun, üstün nitelikte turistik değerleri barındırdığı ifade edilebilir.
Ancak kırsal turizm aracılığıyla kırsal kalkınmanın istenilen düzeye getirilebilmesi ve
sürdürülebilmesinin bir takım koşulların yerine getirilmesine bağlı olduğu görülmektedir.