Tarih, doğa ve kültür bakımından son derece önemli olan Kapadokya bölgesi, dünyanın dört bir yanından ve her yaştan ziyaretçiye ev sahipliği yapmaktadır. Şehrin cazipliğini ve çekiciliğini yitirmemesi, devamlılığın gelecek nesillere de aktarılması adına, zarar gören ve/veya görebilecek miras alanlarında talebin kontrol altına alınması büyük önem arz etmektedir. Aksi takdirde yeniden oluşabilmesi imkânsız gözüken yapıların ve oluşumların, yok olma tehlikesiyle karşı karşıya kalacağı su götürmez bir gerçektir. Bu çalışmanın temel amacı, Kapadokya bölgesinde yer alan ören yerlerinden en fazla ziyaretçiye ev sahipliği yapan alanların belirlenmesi ve bölgenin sürdürülebilirliğine engel olabilecek değişkenlere yönelik pazarlamama stratejilerini ortaya koymaktır. Bu kapsamda öncelikle, Nevşehir İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü'nün yayımladığı istatiksel raporlardan, bölgede ziyaretçi yoğunluğunun yaşandığı alanlar tespit edilmiştir. Bu alanlar, Göreme Açık Hava Müzesi, Derinkuyu ve Kaymaklı Yer Altı Şehirleri olarak belirlenmiştir. Daha sonra bu alanlarda fiziksel, rekreasyonel ve sosyal taşıma kapasiteleri hesaplanmıştır. Hesaplamalar doğrultusunda, Derinkuyu ve Kaymaklı Yer Altı Şehirlerinde, yılın tüm aylarında hem fiziksel hem de sosyal taşıma kapasitelerinin aşıldığı sonucuna ulaşılmıştır. Göreme Açık Hava Müzesi'nde ise Aralık, Ocak, Şubat ve Mart ayları dışında, yılın diğer aylarında fiziksel taşıma kapasitesinin aşıldığı görülmektedir. Göreme Açık Hava Müzesi'nin rekreasyonel taşıma kapasitesi sonucuna göre günlük ziyaretçi sayısı 1.715 kişi olarak belirlenmiştir. Nevşehir'in sahip olduğu turistik çekicilikleriyle ayakta kalabilmesi adına, olası talep artışında yaşanacak olumsuzlukların açığa çıkarılması ve bu doğrultuda pazarlamama (demarketing) stratejilerini ortaya koyabilmek için Bulanık Bilişsel Haritalama yöntemi tercih edilmiştir. Bu bağlamda Nevşehir Hacı Bektaş Veli Üniversitesi akademisyenlerinden, Nevşehir karar vericilerden ve bölgenin sektör temsilcilerinden oluşan toplam 39 kişiye, "Kapadokya bölgesinde sürekli olarak turist artışının yaşandığı varsayıldığında, bölgede ekonomik, çevresel ve sosyo-kültürel bağlamda ne gibi etkiler meydana gelecektir?" sorusu yöneltilmiştir. Katılımcıların görüşleri doğrultusunda, her birine ait olmak üzere toplamda 39 bilişsel harita elde edilmiş ve bu haritalar, bilgisayar ortamında analiz edilmiştir. Analiz kapsamında bölgede sürekli olarak turist artışının yaşanmasıyla ortaya çıkabilecek durumların neler olabileceği tespit edilmiştir. Durumların her biri değişken olarak adlandırılmış ve değişkenler merkeziyet derecelerine göre sıralanmıştır. Sonrasında bu değişkenlerin güçlendirilmesi veya iyileştirilmesi sonucunda diğer değişkenlerin bu durumdan nasıl etkileneceğine ilişkin görecelik etkileri dikkate alınarak, sinir ağları simülasyonları oluşturulmuştur. Değişkenlerin merkeziyet dereceleri göz önünde bulundurulduğunda en merkezi değişken, "talep artışı" olarak ortaya çıkmıştır. Bu değişkeni sırası ile "tahribat, gelir artışı ve yatırım olanakları" değişkenleri takip etmektedir. Araştırma sonucunda ise bu değişkenlerin görecelik etkileri ve sinir ağları simülasyonları göz önünde bulundurularak, bölgeye ilişkin pazarlamama stratejilerini içeren öneriler geliştirilmiştir.
The Cappadocia region, which is extremely important in terms of history, nature and culture, hosts visitors from all over the world and from all ages. In order for the city not to lose its attractiveness and attractiveness, and for the continuity to be passed on to future generations, it is of great importance to control the demand in the damaged and/or potential heritage areas. It is an indisputable fact that structures and formations that would otherwise seem impossible to regenerate would face the danger of extinction. The main purpose of this study is to determine the areas that host the most visitors from the ruins in the Cappadocia region and to reveal the demarketing strategies for the variables that may prevent the sustainability of the region. In this context, first of all, from the statistical reports published by the Nevşehir Provincial Culture and Tourism Directorate, the areas where visitor density is experienced in the region were determined. These areas are determined as Göreme Open Air Museum, Derinkuyu and Kaymaklı Underground Cities. Then, physical, recreational and social carrying capacities were calculated in these areas. In line with the calculations, it has been concluded that both physical and social carrying capacities are exceeded in Derinkuyu and Kaymaklı Underground Cities in all months of the year. In Göreme Open Air Museum, on the other hand, it is observed that the physical carrying capacity is exceeded in other months of the year, except for the months of December, January, February and March. According to the recreational carrying capacity of Göreme Open Air Museum, the number of daily visitors was determined as 1,715 people. In order for Nevşehir to survive with its touristic attractions, Fuzzy Cognitive Mapping method was preferred in order to reveal the negativities to be experienced in the possible increase in demand and to reveal the demarketing strategies in this direction. In this context, a total of 39 people consisting of Nevşehir Hacı Bektaş Veli University academics, Nevşehir decision makers and sector representatives of the region were asked, "Assuming that there is a continuous increase in tourists in the Cappadocia region, what kind of economic, environmental and socio-cultural effects will occur in the region?". In line with the opinions of the participants, a total of 39 cognitive maps belonging to each of them were obtained and these maps were analyzed in the computer environment. Within the scope of the analysis, it has been determined what could be the case with the continuous increase in tourists in the region. Each of the states was named as a variable and the variables were ranked according to their degree of centrality. Afterwards, neural network simulations were created by considering the relativity effects on how other variables would be affected by this situation as a result of strengthening or improving these variables. Considering the degree of centrality of the variables, the most central variable emerged as the "increase in demand". This variable is followed by "destruction, income increase and investment opportunities" variables, respectively. As a result of the research, taking into account the relativity effects of these variables and neural network simulations, suggestions including demarketing strategies for the region have been developed.