Abstract:
Modernleşme ile birlikte yaşamın her alanını hızlandıran uygulamalar
ve insanları daha hızlı olmaya iten bir yaşam döngüsü ortaya çıkmıştır. Bu
hızlı yaşam daha fazla tüketimi ve sürekli daha fazlasını istemeyi beraberinde
getirmiştir. Tüketimin artması ve tüketilenin yerine yenisinin o kadar
hızlı üretilmemesi insanları ve toplumları sürdürülebilirlik konusunda
endişelendirmeye başlamıştır. Tüm bunların sonucunda sürdürülebilirliğin
esas alındığı, gelecek nesillere daha temiz daha doğal bir yaşam bırakmanın
amaç edinildiği birtakım felsefeler ortaya çıkmıştır. Bu felsefelerden biri de
1980’li yıllarda İtalya’da hızlı yemek kültürüne bir tepki olarak ortaya çıkan
yavaş hareketidir.
Yavaş hareketi ilk olarak yavaş yemek fikri ile başlamış ve zamanla
hayatın diğer alanlarına da yayılmıştır. Yavaş yaşam, yavaş şehirler, yavaş
ticaret, yavaş para gibi yeni yaklaşımlar ortaya çıkmıştır. Yavaş hareketinin
benimsendiği alanlardan biri de turizm olmuştur. Turizmin kitlesel bir hale
gelmesiyle birlikte turizmde de sürdürülebilirlik kaygısı başlamıştır.
Sürdürülebilirliğin esas alındığı uygun turizm, ekoturizm, çevre dostu turizm,
topluma dayalı turizm, yeşil turizm gibi alternatif turizm türleri ortaya
çıkmıştır. Yavaş turizm de temelinde yavaş felsefesini benimseyen ve
sürdürülebilirliği amaç edinen bir alternatif turizm türü olarak literatüre
girmiştir.
204
Bu bölümde öncelikle yavaş hareketinden ve yavaş hareketi ile başlayan
yavaş yemek, yavaş şehir ve hayatın diğer alanlarına yayılan yavaş hareketlerinden
bahsedilmiştir. Sonrasında yavaş hareketinin etkisi ile ortaya
çıkan yavaş turizm kavramı ve boyutları ele alınmıştır. Son olarak ise yavaş
turizmin unsurları olan; yavaş seyahat, yavaş ulaşım, yavaş tur ve yavaş
turist kavramları üzerinde durulmuştur.