Günümüz toplumlarının önemli endişelerinden biri gelecek nesillerin kaynaklar konusunda sıkıntı yaşaması ve bu kaynakların
sürdürülebilirliğinin sağlanamamasıdır. Kaynakların sürdürülebilirliğinin sağlanması amacıyla farklı çabalar ortaya çıkmış, bu çabaların
sonucunda da farklı felsefeler benimsenmiştir. Toplumlar tarafından oldukça benimsenen ve turizme de yansımaları olan felsefelerden
biri ise yavaş hareketi olmuştur. Yavaş hareketinin farklı alanlara etkisi ile yavaş şehir akımı ortaya çıkmıştır. Türkiye’de sakin şehir olarak
benimsenen bu felsefenin birçok ön koşulu ve yerine getirilmesi gereken uygulamaları bulunmaktadır. Bu araştırmanın amacı sakin şehir
olan Perşembe’deki paydaşların sakin şehir uygulamalarına ve yaklaşımlarına yönelik görüşlerinin belirlenmesi ve turizm gelişimi için
beklentilerin ortaya koyulmasıdır. Araştırmanın sakin şehir paydaşlarına ve turizm sektörüne teorik ve pratik açıdan katkı sağlayacağı
düşünülmektedir. Perşembe’deki uygulamalara yönelik görüşlerin belirlenmesi için nitel araştırma deseni olan durum araştırmasından
yararlanılmıştır. Veri toplama aracı olarak doküman inceleme ve görüşme tekniği kullanılmıştır. Araştırmada farklı meslek gruplarından
10 katılımcıya ulaşılmış ve nitel veriler toplanmıştır. Elde edilen veriler içerik analizi yöntemi ile analiz edilmiştir. Araştırma sorularının
oluşturulmasında öncelikle kapalı kod sisteminden yararlanılmış ve literatür doğrultusunda ana temalar ve alt temalar belirlenmiştir.
Bununla birlikte elde edilen veriler ışığında açık kod sistemiyle ana temalar ve alt temalar yeniden değerlendirilmiştir. Analiz sonuçlarına
göre en çok tekrar eden ana tema sakin şehir algısı olmuştur. En çok tekrar eden alt temaların ise olumsuz algı/ benimsememe, turizm
gelişimi için beklenti, yatırım için fikir ve beklentiler olduğu tespit edilmiştir. Elde edilen bulgular sonucunda sakin şehir felsefesini
benimseyen destinasyonların yerel yönetimlerine, uygulayıcılarına ve sakin şehir unvanı almak isteyen ilçelere önerilerde bulunulmuştur.
One of the most important concerns of today’s societies is that future generations have difficulties in resources and the sustainability of
these resources cannot be achieved. Different efforts have been made to ensure the sustainability of resources, and different philosophies
have been adopted as a result of these efforts. One of the philosophies that have been highly embraced by societies and have reflections on
tourism has been its slow movement. With the effect of its slow movement on different areas, the slow city movement has emerged. Slow
city philosophy was also adopted by Turkey. This philosophy has many prerequisites and applications to be fulfilled. The aim of this research
is to determine the views of the stakeholders in Persembe, which is a slow city, towards slow city implementations and approaches and to
reveal their expectations for tourism development. It is thought that the research will contribute theoretically and practically to the slow
city stakeholders and the tourism sector. The case study, which is a qualitative research design, was used to determine the views on the
implementations in the Perşembe. Document review and interview techniques were used as data collection. In the study, 10 participants
from different professions were reached and qualitative data were collected. The obtained data were analyzed with the content analysis
method. In forming the research questions, first of all, the closed code system was used and main themes and sub-themes were determined
in line with the literature. Also, the main themes and sub-themes were re-evaluated using the open code system in the light of the data from
the participants. Besides, the main themes and sub-themes were re-evaluated using the open code system in the light of the data from the
participants. According to the analysis results, the most recurring main theme was the slow city perception. The most recurring sub-themes
were found to be negative perception / non-adoption, expectations for tourism development, ideas, and expectations for investment. As
a result of the findings, suggestions were made to the local administrations and practitioners of the destinations that adopt the slow city
philosophy and to the districts that want to get the title of slow city