Kültürel aktarımın gerçekleşmesinde, bilgi ve deneyimlerin paylaşılmasında önemli bir yeri olan
atasözleri, deneyimlere ve gözlemlere dayalı düşüncelerden doğmuştur. Toplumsal yaşantı içinde önemli
bir yer edinen tüm varlıklar ve olaylar, atasözlerinde kendine bir yer bulur. Bu bağlamda ölüm de Uygur
atasözlerinde kendine yer bulmuştur. Ölüm ile ilgili sözcükleri ölen kişi için kullanılan sözcükler, ölüm
ile ilgili eylemler, ölüm zamanı ile ilgili sözcükler, ölünün gömülmesi ile ilgili sözcükler ve ölüm sonrası
hayat ile ilgili sözcükler şeklinde sınıflandırmak mümkündür. Uygur atasözlerinde ölüm ile ilgili pek çok
sözcük kullanılmaktadır. Ölüm ile ilgili sözcükler, ölümün Uygur toplumunun gözlemlerinde ne kadar yer
edindiğini göstermekle kalmaz, aynı zamanda onların ölüm ile ilgili dünya görüşünü de yansıtır.
The proverbs, which have an important place in the realization of cultural transfer and sharing knowledge
and experiences, were born of thoughts based on experiences and observations. All beings and events that
have an important place in social life, find a place in proverbs. Death in this context also found its place
in Uighur proverbs. Death-related words can be categorized as words used for the deceased person, verbs
related to death, words related to death time, words related to the burying of dead, and words related to
life after death. Many words related to death are used in Uighur proverbs. Death-related words do not
only indicate how much the death took place in the observations of the Uyghur community, but also
reflect their worldview of death.