Abstract:
Râvînin bir hadisi, herhangi bir hâdiseye bağlı olarak rivâyet etmesi, hadisin
anlaşılması kapsamına girer. Bu konuya ilk değinen Ebû Şehbe, sahâbînin
herhangi bir münasebetle bir hadisi, bir konuya delil getirmek için rivâyet
etmesine ‘sebebu zikri’l-hadîs’ adını vermektedir. Genelde bazı hadisler,
özelde “Men kezebe aleyye” hadisi oryantalistler tarafından Hz.
Peygamber’den sonraki dönemlerde, Müslümanların içinde yaşadıkları siyasî,
sosyal ve tarihî şartlar bağlamında ortaya çıkmış materyaller olarak
görülmektedir. Biz bu fikrin son dönemde bazı Müslüman araştırmacılar
tarafından da benimsenmesi karşısında, hadis usûlü kitaplarında mütevâtir
olarak geçen bu hadisin ilk yüzyıllarda tedavülde oluşunu araştırdık. Bu
hadisle ilgili anekdotları ulaşabildiğimiz ölçüde, sebebu zikri’l-hadîs
bağlamında ele almaya çalıştık. Sıhhat konusunun böylesine göreceli olduğu
bir ortamda, bu hadisin tarihsel işlevini ortaya koymaya gayret ettik.