İbn Rüşd’ün Tanrı’ya cevher demesinin neden ve sonuçları

Basit öğe kaydını göster

dc.contributor.author Yiğit, Fevzi
dc.date.accessioned 2022-05-11T09:00:28Z
dc.date.available 2022-05-11T09:00:28Z
dc.date.issued 2021-09-20
dc.identifier.citation Yiğit, F. (2021). İbn Rüşd’ün Tanrı’ya Cevher Demesinin Neden ve Sonuçları . Turkish Academic Research Review , 6 (3) , 1035-1052 . tr_TR
dc.identifier.uri https://dergipark.org.tr/en/pub/tarr/issue/64962/982738
dc.identifier.uri http://hdl.handle.net/20.500.11787/6522
dc.description.abstract Bu makalede, İbn Rüşd’ün Tanrı’ya cevher demesinin görece neden ve sonuçları konu edilmektedir. Böylece İbn Rüşd örneğinden hareketle, filozofların Tanrı telakkilerinin aslında metafiziğin konusuyla doğrudan bağlantılı olduğu gösterilmek istenmektedir. Makalede bilkuvve-bilfiil, cevher-araz, varlık-mâhiyet, madde-sûret ve teşkîk gibi güçlü felsefî ayrımlara ihtiyaç duyuldukça başvurulacaktır. İbn Rüşd’e göre mevcut/var olan araştırması temelde bir cevher araştırmasıdır. Mevcut kavramı cevherin üstünde yer alan daha üst bir varlık seviyesini temsil etmese de kapsamının genişliği yüzünden cevherden daha üst bir kavramdır. Oysaki İbn Sînâ’ya göre mevcut, cevherden daha üst bir varlık seviyesini karşılar ve bu yüzden mevcut araştırması sadece cevher araştırmasına hasredilemez. Dolayısıyla ona göre metafiziğin konusu cevher olması açısından cevher değildir. İbn Rüşd’ün Tanrı’ya cevher demesinin muhtemel nedenleri şunlardır: Birincisi, Tanrı bütün mevcudat içerisinde cevher tanımına en uygun olandır. İkincisi onun mevcut kavramını -diğer anlamlarını akılda tutmak kaydıyla- dış dünyada gerçekliği olmayan zihinsel bir kavram yani cins olarak kabul etmesi dolayısıyla sadece cevhere gerçeklik tanımış olmasıdır. Üçüncüsü, göksel cisimlerin sonsuz bir biçimde hareket ettiği düşüncesidir. Dördüncüsü tümeller ve ayrık mevcutlar ile hissedilir ferdi cevherler arasındaki ilişkiye dair görüşüdür. İbn Rüşd Aristoteles’i takiben tümellerin ve ideaların ferdi cevherlerin varoluşunda katkısı olmadığını düşünür. İbn Rüşd’ün Tanrı’ya cevher demesinin muhtemel sonuçlarıysa şunlardır: Birincisi onun din felsefe ilişkisine dair yazdığı Faslü’l-makâl ve el-Keşf an menâhicü’ledille kitaplarında Tanrı hakkında takındığı Hanbeli tavırdır. İkincisi aslında yukarıda sebep olarak zikredilen burada ise sonuç olarak dile getirilebilecek döngüsel bir şeydir. Yani gök cisimleri ve âlemi ezeli olarak kabul etmek Tanrı’ya cevher denmesine sebep olurken Tanrı’ya cevher denmesi de âlemin Tanrı’nın etkisiyle ancak O’ndan ayrı ve kopuk olarak mevcut olması fikrini sonuç vermektedir. Üçüncüsü sudûr ve yoktan yaratma doktrinlerini reddetmesidir. Yoktan yaratmayı reddi ise -antik filozofların da açıkça dile getirdiği üzere- “salt yokluğun varlığın kaynağı olamayacağı “şeklindeki genel bir ontolojik ilkeye dayanmaktadır. tr_TR
dc.description.abstract This article deals with the relative reasons and consequences of Averroes’ saying God the essence. Thus, based on the example of Averroes, it is desired to show that the philosophers’ conception of God is actually directly related to the subject of metaphysics. The distinctions between potential and actual, being-essence and matter-form, which are thought to have strong forms of explanation, will be applied when needed. According to Averroes, his research of being is basically an investigation of essence. Although the concept of being/existence does not represent a higher level of being above the substance, it takes place in metaphysics as a higher concept with different meanings. However, according to Ibn Avicenna, the existing meets a higher level of being than the substance, and therefore its inquiry cannot be only the one for substance. Therefore, according to him, the subject of metaphysics is not a substance qua substance. In short, the possible reasons for Averroes to call God essence are as follows: First, God is the most suitable for the definition of essence in all existence. The second is that, keeping other meanings of being in mind, he accepted the concept of “mawjūd” as a mental concept that has no reality in the external world, that is, as a genus, and therefore only recognized the substance as reality. The third is the idea that the celestial bodies move endlessly. The fourth is his view on the relationship between universals and discrete entities and tangible individual essences. Following Aristotle, Averroes thinks that universals and ideas do not contribute to the existence of individual essences. The possible consequences of Averroes’ calling God a substance are as follows: The first is his Hanbalī attitude towards God in his books Fasl al-maqāl and al-Kashf an manāhij al-adilla, which he wrote on the relationship between religion and philosophy. Secondly, what was mentioned above as a cause, is a cyclical thing that can be expressed as a result here. In other words, while accepting the celestial bodies and the universe as eternal, causes God to be called essence, calling God essence results in the idea that the universe exists only apart and disconnected from him under the influence of God. The third is his rejection of the doctrines of creation out of nothing and sudūr (emanation). The refusal to create out of nothing is based on a general ontological principle -as the ancient philosophers openly expressed- “absolute absence cannot be the source of existence”. tr_TR
dc.language.iso tur tr_TR
dc.publisher Mehmet Şahin tr_TR
dc.relation.isversionof 10.30622/tarr.982738 tr_TR
dc.rights info:eu-repo/semantics/openAccess tr_TR
dc.subject İbn Rüşd tr_TR
dc.subject Tanrı tr_TR
dc.subject İslam felsefesi tr_TR
dc.subject Tanrı tr_TR
dc.subject Cevher tr_TR
dc.subject Varlık tr_TR
dc.subject Islamic philosophy tr_TR
dc.subject Averroes tr_TR
dc.subject God tr_TR
dc.subject Existence tr_TR
dc.subject Essence tr_TR
dc.title İbn Rüşd’ün Tanrı’ya cevher demesinin neden ve sonuçları tr_TR
dc.title.alternative The reasons for and the consequences of Averroes’ saying essence to God tr_TR
dc.type article tr_TR
dc.relation.journal Turkish Academic Research Review tr_TR
dc.contributor.department Nevşehir Hacı Bektaş Veli Üniversitesi/ilahiyat fakültesi/felsefe ve din bilimleri bölümü/islam felsefesi anabilim dalı tr_TR
dc.contributor.authorID 298527 tr_TR
dc.identifier.volume 6 tr_TR
dc.identifier.issue 3 tr_TR
dc.identifier.startpage 1035 tr_TR
dc.identifier.endpage 1052 tr_TR


Bu öğenin dosyaları

Bu öğe aşağıdaki koleksiyon(lar)da görünmektedir.

Basit öğe kaydını göster