Kur’an’da Allah’ın bir tekliği demek olan tevhid inancı ile birlikte peygamberlere iman ve ahiret konuları da önemli yer tutar. Peygambere inanan onun tebliğ ettiklerine de inanır. Peygambere inanmayan o dinden olamaz. İnanmak istemeyenler hangi dönemde yaşarlarsa yaşasınlar birbirine benzer pek çok bahaneler üretmişlerdir. İnkârcıların kullandıkları argümanlar iki gurupta toplanabilir: İlki peygamberlik müessesesini hedef alan eleştiriler, diğeri de peygamberlerin şahsi, kişisel özelliklerine yapılan eleştirilerdir. Kur’an’da peygamberlere inanmayanların ileri sürdükleri bahaneler zikredilmiş, bunların geçerli mazeretler olmadıkları ortaya konarak reddedilmiştir.
Abstract: In the Qur'an, with the belief of unity of faith, which means oneness of god, believing prophets and belief of afterlife have taken important part as well. He who believes in the prophets also believes what they have notified him. He who does not believe in the Prophet does not believe in this religion. Those who do not want to believe have produced a number of similar terms that live in the different period in which they live. The arguments used by the disbelievers can be gathered in two groups: The first is the criticism that targets the prophetic institution, and the other is the criticism of the personal, personal characteristics of the prophets. The Qur'an mentions the terms of those who do not believe in the prophets and has rejected by showing that they are not valid excuses.