Tarih, geçmiş toplulukların yapıp ettiklerini saptama ve elde edilen verileri gelecek
nesillere aktarma amacına hizmet eden bir bilim dalıdır. İnsanoğlunun duygu ve
düşüncelerini ifade etme aracı olan dil ise yazıyla hayat bulur. Her türlü materyal üzerinde
duygu ve düşüncelerin kayıt altına alınıp gelecek nesillere aktarılmasını sağlayan yazının ise
geniş bir kullanım alanı vardır. Bunlar arasında el yazması eserler, belli bir kişi tarafından
belli bir isimle, belli bir konu üzerinde yazılan eserlerdir ve matbaanın kullanılmasından
önce ve hatta sonrasında da nispeten yaygın olup dönemin tarihini aydınlatması noktasında
büyük önem taşımaktadırlar. Arşiv kayıtlarında, kütüphane ve müzelerde bulunan özgün
yazma eserlerin, hiçbiri basma eser gibi birbirinin aynısı değildir. Bu yazmalar çok çeşitli
biçimlerde analiz edilip incelenebilir.
İlgili döneme ait siyasi olayları temele alan çalışmamıza konu olan Târîh-i Sultân
Mustâfâ-i Sâni adlı yazma eser, 17. yy. Osmanlı şairlerinden Üsküdarlı İbrahim Sırrî
Efendi’ye ait bir eserdir. Üsküdarlı İbrahim Sırrî’nın o dönemde Maliye kâtipliği ve Girit
Defterdarlığı görevinde bulunduğu bilinmektedir. Bunun yanında çok sayıda tarihî ve edebî
eseri de mevcuttur. Üsküdarlı İbrahim Sırrî, bu eserinde genel olarak Sultan II. Mustafa’nın
1695 yılında tahta cülusundan başlayıp 1699’a kadar gerçekleşen siyasî ve askerî olayları
kendi gözlemlerine dayanarak anlatmıştır. Eser, Sultan II. Mustafa döneminde yazılmış ve
dönemin padişahı Sultan II. Mustafa’ya sunulmuştur.
Yazılı belgeler tarihi aydınlatan ayrıcalıklı birer kaynak hükmündedirler. Bu
eserlerin bir kısmı te’lif, bir kısmı tercümedir. Bu değerli eserlerin günümüz Türkçesine
çevrilerek anlaşılır hale gelmesi de çok büyük önem taşıdığı için iki nüsha halinde temin
edilen bu yazma eser üzerinde yapılan çalışma ile döneme ait veriler, nüsha karşılaştırması
yapılarak t metnin orijinal nüshası temin edilmeye çalışılmıştır
History is a science that serves to illustrate the main activities of past communities
and transmit related information to future.The language, used to express the feelings and
thoughts of mankinds, is understood efficiently through writing. The writting which enables
us to record the feelings and thoughts of past people on a kinds of materials and transfer
them to future has a wide range of applications. Among these, manuscripts are such works
that written by a certain person with a specific name and on a particular subject.Theyare
relatively widespreadly used before and even after the creation of print advices.They have
great importance in terms of reflecting the history of thatepoch. None of the original
manuscripts found in archive records, libraries and museums are notsimillar as is common in
printed works. These manuscripts can be analyzed and investigated in a wide variety of
ways.
Târîh-i Sultân Mustâfâ-i Sâni, which is the subject of current researchwasincluded
the political events of the relevant period in the 17th century as written by Üsküdarlı İbrahim
Sırrî Efendi, one of the famous Ottoman poets. Üsküdarlı Ibrahim Sirrî was attended as the
finance clerk and Cretan Treasurer in that period. Besides, there are many historical and
literary works belonged to him. Üsküdarlı İbrahim Sırrî, in this work described the political
and military events of Sultan II. Mustafa epoch fromhis throne in 1695 until 1699 based on
his own observations. The work was written during the reign of Sultan II. Mustafa and
providedto him.
The printed documents are a privileged source of history. Some of these works are
copyright and some are translations. As it is of great importance that these valuable works
are translated into today's Turkish language and become comprehensible, this manuscript,
which is provided in two copies, has been used to discover the original events of that epoch.