Abstract:
İnsanın yaratılmasıyla kendisine tanınan irade hürriyeti çerçevesinde iman ve inkar sürekli var olmuşlardır. İstiğna ise muhtaç olmama duygusuyla beraber olan bir inkardır. Bu araştırmada İslam’ın ana kaynağı Kur’an-ı Kerim esas alınmış, lüzumu halinde Peygamberimiz’in hadis-i şerifleri ve muteber kaynaklara müracaat edilmiştir. Birinci bölümde; “Istiğna” kavramının morfolojik yapısı incelenmiş, yakın anlamlı kelimeler hakkında bilgiler yer almıştır. İnanç ve inkarın fert üzerindeki olumlu ve olumsuz etkilerine değinilmiştir. Bu bölümün bir diğer konusu ise “Felsefe ve İstiğna” problemidir. Burada eski Yunan filozofları ile İslam dünyasına etkileri konusu, Rönesans hareketinden sonra gelişen bazı felsefî düşünüşler ve Din Felsefesi’ndeki tanrı tasavvurları konuları yer almıştır. İkinci bölümde ise araştırmamızın ana konuları yer almaktadır. Kur’an’a göre istiğnanın psikolojik sebepleri çerçevesinde olumsuz insan mizaç ve karakterleri hakkında açıklamalar yapılmıştır. İstiğnanın sosyolojik sebepleri konusunda sosyal baskı grupları ve bu grupların toplum ve fert üzerindeki tesirlerinden bahsedilmiştir. İstiğnanın çeşitleri konusunda Allah’ın idlalinin cebrî olmadığı, O’nun dışındaki varlıkların saptırmalarının mecazî olduğu belirtilmiştir. İstiğna sahaları konusunda; Allah’tan, peygamberlerden, Kur’an-ı Kerim’den ve dini hükümlerden istiğna konularında inkarcıların isnad ve iddiaları zikredilip, bunların geçersizlikleri ortaya konmuştur. Kur’an’da bahsedilen saptırıcı amillerin hidayeti engellemek için yaptıkları faaliyetlerden bahsedilmiştir. Bununla beraber bu amillerin saptırmalarının kendilerine mecazen nisbet edildiği, her ferdin kendi nefsinden sorumlu olduğu belirtilmiştir. Saptırıcı amillerden olan şeytanın hileleri ve bunlardan kurtulma yolları açıklanmıştır. İstiğnaya götürücü fiillerin en önemlileri incelenmiş ve bu fiillerden insanların, özellikle Müslümanların kaçınmalarının gerekliliği belirtilmiştir. En sonda ise, Kur’an’a göre insanların inkarları için ileri sürdükleri gerekçelerin hiçbirinin geçerli ve tutarlı olamayacağı tezini içeren sonuç bölümü ve kaynakça bulunmaktadır.
Abstract:
Denial According to the Qur'an: Both belief and denial have always existed in the frame of free will which had been given to human beings after their creation. “Istiğna” (disdain) is the feeling of being sufficiently rich to have no need to believe. This research is based mainly on the Qur’an, the fundamental source of Islam, and referred to the traditions of the Prophet and the main respected sources. In the first chapter, the morphological structure of “istiğna” (disdain) is studied, and information about similar words is given. Positive and negative effects of belief and denial on the individual are dealt with. Another subject of this chapter is the problem of “Philosophy and İstiğna (disdain)”, in which the old Greek philosophers and their influences on the Islamic World, certain philosophical thoughts which had grown after Renaissance and ideas of god in the Philosophy of Religion are discussed. The second chapter consists the main subjects of the research. There are explanations about negative temperament and character of human being in the frame of psychological causes of istiğna (disdain) according to the Qur’an. Under the subject of sociological causes of istiğna (disdain), social pressure groups and their ifluences on the society and individual are discussed. About the sorts of istiğna, it is explained that Allah’s leading someone astray isn’t compulsory and other beings’ leading someone astray is metaphorical. Under the subject of istiğna areas, imputations and claims of infidels about disdaining Allah, prophets, Qur’an and religious rules are mentioned, and then the invalidity of these arguments is explained. Then, activities of misleading factors to prevent from guidance are mentioned. Additionally it is stressed that these factors’ misleading is metaphorical and everybody is responsible for himself. Being one of the misleading factors, Satan’s tricks and the ways of escaping from them are explained. The most considerable attitudes which lead to istigna (disdain) are examined, and stressed that human beings, especially muslims, must avoid themselves from these behaviours. In the conclusion, it is argued that there is no valid and consistent excuse for the denial according to the Qur’an.