İslam dini, özelde bireye fiziksel güç ve maharet kazandıran, genelde ise
topluma faydası dokunan her tür spor faaliyetine izin vermiştir. Hatta bu tür
faaliyetlerin yeterli sayıda Müslüman fert tarafından gerçekleştirilmesini emretmektedir.
İslam hukuku bilginleri, adam öldürme ve müessir fiil suçlarında faile
yaptırım uygulamak için, suç genel teorisinde yer alan maddi unsuru yeterli
görmemişler, bununla beraber hukuka uygunluk nedenlerinden birisinin bulunup bulunmadığına dikkat etmişlerdir. Buna göre İslam hukukunda yasal
kabul edilen ve hasma karşı şiddet kullanımının söz konusu olmadığı spor aktivitelerinde cezai sorumluluğu kaldıran etken hukuka uygunluk nedenlerinden
“hakkın kullanılması”dır. Rakibin bedenine yönelik darbelerle icra edilen dövüş
sporlarında ise bu tür bir sorumluluğu kaldıran şey müsabaka öncesinde üstü
kapalı şekilde alınan izin, yani “mağdurun rızası”dır
Islam has allowed sports activities that give physical strength and skill to
individuals and benefits to the society at large. Moreover, it orders them to be
performed by a sufficient number of Muslim people.
The scholars of Islamic law have not found the material element of the
general theory of crime that preconditions to inflict punishment on the crimes
of manslaughter and actual bodily harm adequate, yet they have also paid
attention to whether there are other grounds of justification. One of the factors that removes the criminal responsibility of actual bodily harm when there is no
use of violence against rival in sporting activities has been adopted legally by
Islamic law, is called “the use of right”. However, the factor that removes this
kind of responsibility in the combat sports, which is performed on the rival’s
body, is due to a permission taken by the approval of the persons