Özet:
Doğumla ölüm arasında uzanan hayat çizgisi boyunca, insanın varlığı için hayati öneme sahip temel ihtiyaçların başında, sevgi ve güven temelli bir sosyal çevre yer almaktadır. Dâhil olduğu sosyal çevrenin etkisi altında insanın sosyal, kültürel bir yeniden doğuşuna daha tanıklık edilmektedir. Bu araştırmada Kur’ân-ı Kerim’de geçen, sıklıkla Türkçedeki çevre kelimesinin eş anlamlısı olarak kullanılmakta olan “muhit” kelimesi üzerinden insanın gelişiminde çevre etkisi olgusuna odaklanılmıştır. Bu amaçla ilk olarak eğitim ve gelişim psikolojisinin temel kavramlarından olan gelişim ve gelişim ilkelerine literatür taraması yoluyla değinilmiştir. İkinci aşamada ise “muhit” kelimesiyle aynı etimolojik kökene sahip olan bir grup kelimenin oluşturduğu semantik alan esas alınarak analizlerde bulunulmuştur. Bu kelimelerin oluşturduğu anlam alanı içerisinde muhitin; “çevreleme”, “kuşatma”, “duvar olma”, “koruma”, “tedbirli davranma”, “kuşatıcı, kapsamlı bilgi sahibi olma” anlamlarıyla oldukça zengin bir anlam alanı oluşturduğu tespit edilmiştir. Özellikle Kur’ân-ı Kerim’de Allah’a ait bir isim olarak takdim edilen Muhit’in, O’nun tüm varlık ve insan hakkındaki kuşatıcı, sınırsız bilgisini ifade etmekle beraber insanın ontolojik anlamda Allah düşüncesiyle kuşatılmışlığına dikkat çekilmiştir. Birbirini karşılayan iki kelime gibi duran “çevre” ve “muhit” kelime ikilisinden muhit üzerinden yapılan analizlerde, insan ve çevre etkileşimi bağlamında, genetik bir mirasın devamı niteliğinde belirli bir potansiyelle dünyaya gelmiş insanın, içine doğduğu muhit tarafından sosyo-kültürel anlamda yeniden inşa olunduğuna vurgu yapılmaya çalışılmıştır. Yapılan analizlerden hareketle bireyin sağlıklı gelişimi için çevreleme, koruma, kuşatma, tedbirli davranma, duvar olma anlamlarını tam anlamıyla karşılayan arzu edilir muhitlere olan ihtiyaca vurgu yapılmıştır. Konuya çocuğun inanç gelişimi ve din eğitimi noktasından bakıldığındaysa, “Muhit” sıfatıyla insanın tüm eylemlerinden haberdar, bilgisiyle düşünce ufkunu kaplayan bir ilah düşüncesinin küçük yaşlardan itibaren çocuğun zihinsel çevresinin ayrılmaz bir düşüncesi kılınması önem arz etmektedir.