Asur ve Urartu Devleti’nin Manna Ülkesi üzerindeki hâkimiyet politikası

Basit öğe kaydını göster

dc.contributor.author Akkuş Mutlu, Suzan
dc.date.accessioned 2021-07-26T08:44:33Z
dc.date.available 2021-07-26T08:44:33Z
dc.date.issued 2017
dc.identifier.uri http://hdl.handle.net/20.500.11787/3834
dc.description.abstract Manna adına ilk kez Sumer ve Akad yazıtlarında rastlanmaktadır. M.Ö. I. bin yıldan itibaren Urartu ve Asur krallarının bırakmış oldukları çivi yazılı belgelerde de bu isim geçmektedir. Urmiye Gölü’nün güneyinde yer alan Manna ülkesinin ticaret yolları üzerinde bulunmasından dolayı büyük bir önemi vardı.Bu bölgeye hâkim olan devlet, Güneydoğu Anadolu ve Orta Asya’ya giden kervan yolunu kontrol etmekle kalmayıp, düşmanlarının da önemli ticaret yolları ile olan bağlantılarını kesmiş oluyordu.Bu sebeplerle Manna ülkesi, bölge hâkimiyetini ellerinde tutmak isteyen Asur ve Urartu gibi devletlerin sürekli mücadele sahasını oluşturdu.Manna ülkesinin ise bu iki güçlü devletin karşısında hâkimiyetini devam ettirmek için bazen Urartulara karşı Asurlulardan yardım istediği, bazen de Asur Devleti’ne karşı isyan ettikleri çivi yazılı belgelerden anlaşılmaktadır. Kral III. Salmanassar’dan itibaren Asur kralları düzenli olarak Manna ülkesine seferler düzenlemişlerdir.Yeni Asur dönemine ait çivi yazılı belgelerden Asur krallarının özellikle at ihtiyaçlarını karşılamak için Manna ülkesine sefer yaptıkları ve bölgeden vergi olarak at aldıkları anlaşılmaktadır.At üzerinden vergi alınması bölgede iyi cins at yetiştirildiğinin kanıtıdır.Asur krallarının bölgeye sefer düzenlemelerinin bir diğer nedeni ise haraç ödeyen vasal devletlerin sayısını artırmaktır. Eskiçağ toplumları açısından at büyük bir önem taşıyordu.Uzun mesafelerde eşek ya da deve kadar iyi olmasa da at da önemli bir ulaşım aracıydı.Atın ulaşım aracı olmasının yanında diğer bir özelliği de savaşlarda etkili bir şekilde kullanılmasıydı. Bu özelliği atın ticari hayatta da önemini artırmıştı.Atı olmayan toplumlar atlı birlikleri olan kavimlerin karşısında kaybetmeye mahkûmdu.Dolayısıyla, eskiçağda atın gerek ulaşım aracı gerekse askeri ve ticari bir meta olarak kullanıldığını düşünürsek bölgenin önemi daha iyi anlaşılacaktır. Demir çağında şiddetli kuraklık nedeniyle ortaya çıkan kargaşa sonucunda Orta Asya’dan batıya doğru bir göç meydana gelmişti. Bu göçün neticesinde M.Ö. VIII. yüzyılda Karadeniz’in kuzeyinde İskit ve Kimmerler yeni bir tehdit olarak ortaya çıkmıştı. Manna ülkesinin, Asur ve Urartu kaynaklarında atlı kavimler diye bahsedilen İskit ve Kimmerler'in geçiş noktasında olması diğer bir ifade ile Urartu ile Asur arasında bir tampon vazifesi görmesi iki devleti sürekli karşı kaşıya getiren bir başka neden olmuştu. tr_TR
dc.description.abstract The name of Manna is found for the first time in Sumerian and Acadians inscriptions. This name is also mentioned in the cuneiform written by the kings of Urartians and Assyria from the first millennium BC. The country of Manna located south of Urmiya Lake, had a great importance because it was located on trade routes. The state dominated this region, not only to control the caravan route to Southeast Anatolia and Central Asia, but also to prevent its enemies from linking to important trade routes. For this reason, the country of Manna created the constant struggle of states such as Assyria and Urartu, who wanted to keep the territorial dominion under their control. It is understood from the cuneiform documents that Manna country wanted assistance from the Assyrians against the Urartians and sometimes rebel against the Assyrian State in order to maintain their dominance against these two powerful states. From King Salmanassar III. Assyrian kings regularly organized expeditions to the land of Manna.Cuneiform documents from the New Assyrian period indicate that the Assyrian kings have organized expeditions to Manna to meet their horse needs and it is understood that they collected horses as taxes in the region.Taking tax on horse is proof that blood horses are raised in the region. Another cause of Assyrian kings' expeditions is to increase the number of vassal states that pay tribute. Horse is of great importance in terms of ancient societies. Although not as good as a donkey or camel in long distances, the horse was also an important means of transportation. In addition to being a transport vehicle, another feature was its effective use during wars. This feature has also increased its importance in commercial life. Non-horse societies were condemned to lose against the tribes of horsemen. Therefore, if we think that in ancient times horse was used as a military and commercial commodity, the significance of the region will be better understood tr_TR
dc.language.iso tur tr_TR
dc.publisher Akademik Tarih ve Düşünce Dergisi tr_TR
dc.rights info:eu-repo/semantics/openAccess tr_TR
dc.subject Çivi yazısı tr_TR
dc.subject Manna tr_TR
dc.subject Asur tr_TR
dc.subject Ticaret tr_TR
dc.subject At tr_TR
dc.subject Cuneiform tr_TR
dc.subject Manna tr_TR
dc.subject Assyrian tr_TR
dc.subject Trade tr_TR
dc.subject Horse tr_TR
dc.title Asur ve Urartu Devleti’nin Manna Ülkesi üzerindeki hâkimiyet politikası tr_TR
dc.title.alternative The sovereignty policy of the Assyrian and Urartu States on the Manna Country tr_TR
dc.type article tr_TR
dc.relation.journal Akademik Tarih ve Düşünce Dergisi tr_TR
dc.contributor.department Nevşehir Hacı Bektaş Veli Üniversitesi/fen-edebiyat fakültesi/tarih bölümü/eskiçağ tarihi anabilim dalı tr_TR
dc.contributor.authorID 189154 tr_TR
dc.identifier.volume 4 tr_TR
dc.identifier.issue 11 tr_TR
dc.identifier.startpage 219 tr_TR
dc.identifier.endpage 231 tr_TR


Bu öğenin dosyaları

Bu öğe aşağıdaki koleksiyon(lar)da görünmektedir.

Basit öğe kaydını göster