Tüzel kişi kanuni temsilcilerine yapılacak tebligat işleminde kanun hükmünün yargı organlarınca farklı yorumlanması: Danıştay içtihadı birleştirme kurulu kararanın gerekip gerekmediği üzerine bir değerlendirme

Basit öğe kaydını göster

dc.contributor.author Somuncu, Ahmet
dc.contributor.author Ayyıldırım, Kadir
dc.date.accessioned 2021-06-22T08:28:28Z
dc.date.available 2021-06-22T08:28:28Z
dc.date.issued 2021-02
dc.identifier.citation K. AYYILDIRIM and A. SOMUNCU, “Tüzel Kişi Kanuni Temsilcilerinin Yerleşim Yeri Adresinde Yapılacak Tebligat İşleminde Kanun Hükmünün Yargı Organlarınca Farklı Yorumlanması Danıştay İçtihadı Birleştirme Kurulu Kararının Gerekip Gerekmediği Üzerine Bir Değerlendirme,” Vergi Sorunları Dergisi, no. 389, pp. 101–110, Feb. 2021. tr_TR
dc.identifier.issn 1300-8951
dc.identifier.uri http://hdl.handle.net/20.500.11787/2890
dc.description.abstract Tebligat, kişilerin idari ve yargısal haklarını kullanabilmelerine imkân tanıdığı, idari makamların tesis edecekleri işlemlerin hukuksal anlamda muhatabı nezdinde sonuç doğurabilmesini sağladığı için hemen her hukuk dalı için önemi haizdir. Vergiye ilişkin işlemlerde de tebligatın, usulüne uygun yapılması vergilendirme sürecini ve sonrasında cebren tahsil sürecini doğrudan etkilemektedir. Uygulama ve yargı kararlarına bakıldığında özellikle tüzel kişilere yapılacak tebligat işleminde kanuni temsilcilere tebligatın yapılmasında bazı önemli sorunların yaşandığı görülmektedir. Vergi Usul Kanunu’na göre tüzel kişilere tebligat, öncelikle tüzel kişinin iş yeri adresinde kanuni temsilciye; kanuni temsilcinin bulunamadığı hallerde memur ya da müstahdemlerinden birine; bunlar da bulunamazsa ya da tüzel kişiliğin adresinin değişmiş olmasından, faaliyetini terk etmiş bulunmasından kaynaklı sebeplerde iş yeri adresinde tebligat yapılmasına imkân bulunamazsa tebligat, doğrudan kanuni temsilcinin yerleşim yeri adresinde yapılacaktır. İşte yerleşim yeri adresinde kanuni temsilciye yapılacak tebligatın doğrudan kendisine mi, yoksa kanuni temsilcinin bulunamadığı hallerde VUK md.94 uyarınca yerleşim yeri adresinde bulunanlardan birine mi yapılacağı hususu tartışmalıdır. Zira bazı yargı organları bu durumda, bizatihi kanuni temsilcinin kendisine tebligat yapılmasını ararken, bazıları kanuni temsilcinin bulunamadığı hallerde yerleşim yeri adresinde bulunanlardan birine tebligatın yapılabileceğini kabul etmektedir. Çalışmada bu durum yargı kararları ışığında değerlendirilecek ve bu farklılığın Danıştay İçtihadı Birleştirme Kurulu Kararı ile giderilip giderilmesine gerek olup olmadığı tartışılacaktır. tr_TR
dc.language.iso tur tr_TR
dc.publisher Vergi Sorunları Dergisi tr_TR
dc.rights info:eu-repo/semantics/openAccess tr_TR
dc.subject Tüzel kişiler tr_TR
dc.subject Kanuni temsilci tr_TR
dc.subject Tebligat tr_TR
dc.subject Danıştay içtihadı birleştirme kurulu tr_TR
dc.title Tüzel kişi kanuni temsilcilerine yapılacak tebligat işleminde kanun hükmünün yargı organlarınca farklı yorumlanması: Danıştay içtihadı birleştirme kurulu kararanın gerekip gerekmediği üzerine bir değerlendirme tr_TR
dc.type article tr_TR
dc.relation.journal Vergi Sorunları Dergisi tr_TR
dc.contributor.department Nevşehir Hacı Bektaş Veli Üniversitesi/iktisadi ve idari bilimler fakültesi/kamu yönetimi bölümü/hukuk bilimleri anabilim dalı tr_TR
dc.contributor.authorID 106422 tr_TR
dc.identifier.issue 389 tr_TR
dc.identifier.startpage 101 tr_TR
dc.identifier.endpage 110 tr_TR


Bu öğenin dosyaları

Dosyalar Boyut Biçim Göster

Bu öğe ile ilişkili dosya yok.

Bu öğe aşağıdaki koleksiyon(lar)da görünmektedir.

Basit öğe kaydını göster