Oxford Sözlüğü tarafından 2016’da İngilizcede yılın kelimesi olarak seçilen “post-
truth” (gerçeklik sonrası), duyguların ve kişisel kanaatlerin belirli bir konu üzerinde
kamuoyunu belirlemede rasyonel gerçeklerden daha fazla etkili olması durumu olarak
açıklanabilir. Donald Trump’ın 2016 seçimlerinde seçim stratejisini gerçek olmayan
faktörler üzerine kurgulamasıyla birlikte post-truth kavramı daha çok politika ile tanınmaya
ve anılmaya başlamıştır. Sosyal medya kullanımının artması, sosyal medyanın kitlelere çok
hızlı erişebilme gücü ve doğruluğundan emin olunamayan kişisel kanaatlerin hızla yayılması
ile birlikte post-truth çağ, varlığını ve gücünü katlayarak hissettirmeye devam eder. Sosyal
medyada yakın görüşleri benimseyen insanların bir araya gelerek benimsedikleri görüşleri
birbirleriyle paylaşmaları, birbirlerine karşı olan inançlarının artmasını ve kendileri gibi
düşünmeyen diğer gruplara karşı kutuplaşmalarını ortaya çıkarır. Kutuplaşma da post-truth
enformasyonun oluşmasını sağlayan temel unsurlardandır. Bu kutuplaşma yazılı metinler
üzerinden olduğu kadar, post-truth amaca hizmet edecek şekilde seçilmiş ya da oluşturulmuş
fotoğraflar üzerinden de yapılmaktadır. Çünkü çoğu zaman görsel iletişim aracı olarak
fotoğrafın inandırıcılık etkisi, yazılı metinlere göre çok daha fazladır. Bu noktada olayı başka
bir boyuttan ele alacak olursak, bu bilinçli manipülasyon girişimlerinden bağımsız olarak,
çağının gerçeklerinden beslenen sanatçıların da post-truth kavramı üzerinden işler ürettiğini
ve kaçınılmaz biçimde Post-truth kavramının, sanatın alanına dahil olduğunu görürüz.
Özellikle görsel iletişim aracı olan fotoğraf tekniğini kullanarak post-truth çağı yorumlayan
bazı sanatçılar, çağın ruhunu anlayabilmek ve görsel iletişim araçlarının gücünü
kavrayabilmek adına üzerine düşünülmesi gereken örnekler ortaya koymaktadırlar.
Bu noktadan hareketle bu bildiride, 2018 yılında Max Pinckers tarafından hazırlanan
ve Amerika’nın post-truth çağına fotoğraf gözüyle eleştirel bir bakış geliştiren Margins of
Excess başlıklı fotoğraf serisinden hareket edilerek post-truth kavramı fotoğraf sanatı
üzerinden incelenmiş, örnekler yorumlanarak bir çözümleme yapılmaya çalışılmıştır.
"Post-truth”, which was chosen as the word of the year by Oxford Dictionary in 2016,
can be defined as the form which feelings and personal opinion are more effective than
rational truths in determination of public opinion on a certain issue. After Donald Trump had
fictionalized his election policy on unreal factors in the election in 2016, the term 'post-truth'
was known and mentioned much more with politics. The Post-Truth Period continues increasingly to make its presence and power feel with the increase of using social media,
rapid access power of social media to the mass and the spread of personal opinions which
their accuracy is uncertain. The collaboration of people adopting similar point of view on
social media and sharing their point of view with one another increases the faith in each
other and reveals a polarization against the other groups having different point of view from
them. Also, the polarization is one of the most important factors in formation of post-truth
information. This polarization is done both on written texts and on photograps chosen or
formed to serve a post-truth purpose. Because generally, photos are much more persuasive
than written texts as a means of visual communication. At this point, when we evaluate the
issue in a different viewpoint, we can see that the artists being inspired by truths of theirs
term independently of deliberate manipulation attempts work on the term 'Post-Truth’, and
it unavoidably gets involved in art, too. Some artists rendering the post-truth period by
especially using photograph tecnique, a means of visual communication, produce samples
which should be thought on to understand the soul of period and to comprehend the power
of the means of visual communication.
From this point of view, in this paper, the term'Post-Truth' was researched in terms
of photography by starting off the photograph serial 'Margins of Excess' prepared by Max
Pinckers in 2018 and developed a critical view point to post-truth period of America in terms
of photography and was tried to analyze by interpreting the samples.