İnsanlık tarihi boyunca göç hareketleri bireyleri ve onların ailelerini birçok yönden etkilemiştir. Özellikle çocuklar ruhsal, fiziki veya sosyal gelişimlerini yeterince tamamlayamadıkları için bu göç hareketlerinden en fazla etkilenen grubu oluşturmaktadırlar. Bu nedenle de, çocuklara yönelik yazılan eserlerin, içerik ve biçimsel yönden nitelikli olması, çocukların gelişim özellikleri, ilgi ve ihtiyaçları dikkate alınarak hazırlanmış olması gerekmektedir. Bu araştırma ile çocuk kitaplarında göçmenlere yönelik kullanılan dil, zaman ve mekâna ilişkin özellikler incelenmiştir. Daha sonra elde edilen bulgular doğrultusunda çocuk kitabı yazarlarına, öğretmenlere, yöneticilere ve diğer bireylere önerilerde bulunulmuştur. Araştırmada, nitel araştırma yöntemlerinden doküman incelemesi ile toplanan veriler betimsel analiz tekniği ile analiz edilmiştir. Seçilen çocuk kitapları, uzman görüşleri doğrultusunda geliştirilen analiz formu ile ayrıntılı olarak incelenmiştir. Araştırma sonucunda, kitapların % 48’inde göçmenlere karşı kullanılan dilin birtakım olumsuz (hakaret edici, aşağılayıcı) ifadeler barındırdığı görülmüştür. Ayrıca incelenen kitapların % 87’sinde göçmenlerin, ya evsiz oldukları ya da yıkık dökük, pis, loş, karanlık veya nemli yapılarda kısa ya da uzun süre yaşamak zorunda kaldıkları görülmüştür. İncelenen çocuk kitaplarının yaklaşık % 35’i, Almanya’ya göç veya Suriye’den göç konularını ele almaktadır. Bu durum çocuk kitaplarının çevresel ve sosyal koşullara kayıtsız kalmadığının en önemli göstergesi olarak görülebilir.
Migrations have influenced the individual and their families in different ways throughout human history. Especially, children constitute the most affected group by those migrations because they are not able to complete their mental, physical development and social progress adequately. That is why, the works intended for children need to have quality in terms of content and style, and be developed by taking into account of the child’s development characteristics, interest and needs. In this study, the language, time, and space features used for immigrants in children's books were examined. Then, according to obtained findings, suggestions have been made to children’s books writers, teachers, administrators and other people. In the study, the findings which have been collected with documents analysis, one of qualitative research methods, have been analysed with descriptive analysis technique. Chosen children’s books have been scrutinised with analysis form developed in accordance with expert opinion. According to the results of the study, it has been seen that the language used about migrants in 48 percent of the books contains some negative remarks (insulting or derogatory) toward the migrants. Besides, in 87 percent of the books which have been examined, migrants have been shown to be either homeless or obliged to live in dirty, ruined and dark houses, or even in moist buildings temporarily or permanently. 35 percent of the books are about migration from Syria or migration to Germany. This could be the proof that children’s books are not completely split off from the environment and social conditions.