Tümce üstü birim olarak kabul edilen metin, göndericinin bağlamla beslediği ve alıcının da bağlamdan hareketle çözümlediği söz dizimsel ve anlambilimsel yapıdır. Tek bir sözcükten, sözcük öbeğinden veya tümcelerden bütün bir paragrafa kadar tüm yapılar, metin olarak kabul edilebilir. Metindilbilim ise temel malzemesi metin olan, metnin biçimsel ve içerik özelliklerini, verilen bilgilerin doğruluk değerini, tümceden ayıran yapısını ele alan bir disiplindir. Metindilbilimde iletişim ve bildirişim aracı olarak görülen metni, tümceden ayıran özellikler ve metinsellik ölçütleri ile ilgili farklı görüşler ortaya atılmıştır. Bunlar içinde en kabul gören Beaugrande ve Dressler’in (1981) yaptığı sınıflandırmadır. Buna göre yedi metinsellik ölçütünden bahsedilebilir: bağdaşıklık, tutarlılık, niyet, kabul edilebilirlik, durumsallık, metinlerarasılık ve bilgisellik.
Metindilbilimsel bakış açısıyla Sabahattin Ali’nin Kürk Mantolu Madonna adlı eserinin incelendiği bu çalışmada metinsellik ölçütlerinden bağdaşıklık (coherence) ele alınmıştır. Bağdaşıklık, bir metnin derin yapısında yer alan ancak yüzey yapısında her seferinde gösterilmeyen ya da metinde akıcılığı sağlamak için kullanılan ögeleri içermektedir. Bir metni bağdaşık kılmanın farklı yolları bulunmaktadır. Halliday ve Hasan’a (1976) göre bunlar gönderim, değiştirim, eksilti, bağlaçlar ve sözcüksel bağdaşıklıktır. Kürk Mantolu Madonna adlı eserde bağdaşıklığı sağlayan şahıs adılları, dönüşlülük adılı, işaret adılı ve önadları, bir sözcüğün başka bir sözcük yerine kullanımı tespit edilmiş; özne, nesne, yüklem, tamlayıcı eksiltileri ile anlatıcı tekrara düşmekten kurtulmuştur. Yine metinde eş/yakın, zıt, üstanlamlı, genel anlamlı sözcük tekrarları ve eşdizimli sözcüklerle sözcüksel bağdaşıklık sağlandığı görülmüştür.
The text, which is accepted as a suprasentential, is a syntactic and semantic structure that the sender feeds with context and the receiver analyzes from the context. All structures, from a single word, phrase, or phrase to a whole paragraph, can be considered as text. Textlinguistics, on the other hand, is a discipline, which is the basic material of the text, which addresses the formal and content features of the text, the accuracy of the information provided, and its structure that distinguishes it from the sentence. Different opinions about the features that distinguish the text, which is seen as a communication and linguistic communication tool in textlinguistics, and the criteria for textuality have been put forward. The most accepted among these is the classification made by Beaugrande and Dressler (1981). According to Beaugrande and Dressler, seven criteria of textuality can be mentioned: cohesion, coherence, intentionality, acceptability, situationality, intertextuality, informativity.
In this study, where the text of Sabahattin Ali's Madonna in a Fur Coat (Kürk Mantolu Madonna) was examined from a textlinguistic perspective, cohesion, which is one of the textuality criteria, was discussed. Cohesion includes elements that are located in the deep structure of a text, but are not always shown in the surface structure, or used to ensure fluency in the text. There are different ways to make a text compatible. According to Halliday and Hasan (1976), these are reference, substitution, ellipsis, conjunctions and lexical cohesion. In the Sabahattin Ali's Madonna in a Fur Coat, it has been determined that the personal pronouns, reflexive pronouns, demonstrative pronouns and adjectives, and the use of a word instead of another word are provided. Thus, the narrator has been saved from falling into repetition with the subject, object, predicate and complementary ellipsis. In addition to them it has been observed in the text that there is a lexical cohesion with synonyms, opposite, regular, general meaningful word repetitions and collocations.