Sosyoloji BölümüSosyoloji Bölümünü içerir.http://hdl.handle.net/20.500.11787/632024-03-28T09:11:57Z2024-03-28T09:11:57ZDin toplum ilişkisiYavuzer, HasanCihan, Esrahttp://hdl.handle.net/20.500.11787/83582023-12-21T06:50:48Z2023-10-24T00:00:00ZDin toplum ilişkisi
Yavuzer, Hasan; Cihan, Esra
Din, insanlık tarihi boyunca her yerde ve her zaman var olmuş, bundan sonra da varlığını devam ettirecek evrensel bir olgudur. Bireylere ve toplumlara ait her alanda din olgusunun etkilerini görmek mümkündür. Antropologlar bireysel olarak inanmayanlar olmakla birlikte dinsiz bir topluma rastlanmadığını dile getirmektedir. Eski Yunan filozoflarından Plutargue da “dünyayı dolaşınız, duvarsız, edebiyatsız, kanunsuz, servetsiz şehirler bulacaksınız; fakat mabedsiz ve mabudsuz bir şehir bulamayacaksınız” diyerek dinin toplumlar için vazgeçilmez bir olgu olduğu gerçeğini dile getirmektedir. Geçmişte böyle olduğu gibi, bugün de ilimsiz, sanatsız, felsefesiz cemiyetler vardır, ancak dinsiz bir cemiyet yoktur, bundan sonra olması da beklenmemektedir.
Din toplum ilişkisinde din mi toplumu etkiler yoksa toplum mu dini etkiler soruları bu alanda çalışmalar yapan kişilerin temel soruları olmuştur. Genel olarak çıkarılan sonuç ise dinlerin toplumları etkilediği gibi toplumların da dinleri etkilediği yönündedir. Tarih bunun örnekleri ile dolu olduğu gibi günümüzde de aynı örnekleri görmek mümkündür. Dolayısıyla dinler ve toplumlar arasında karşılıklı bir etkileşim söz konusudur. Dinler nasıl ki insanların karakterlerinin oluşmasında, yaşamlarının güzelleşmesinde, eksik ve yanlışların ortadan kaldırılmasında insana yön veriyorsa aynı şekilde toplumlar da dine yön vermekte ve dini etkilemektedir. Bir toplum, içinde bulunduğu sürecin şartlarına göre dinin inanç, ibadet ve ahlaki kurallarını değiştire-bilmekte ya da kendi arzu ve isteklerine göre dini kurallar koyabilmektedir. Kişi inandığı gibi yaşamayınca da yaşadığı gibi inanmaya başlamaktadır.
Bu çalışmada dinin özellikle toplumsal yönü üzerinde durul-makta, din ve toplum ilişkisi açıklanmaktadır. Bununla birlikte bu çalışmada sadece dinin topluma olan etkileri değil toplumun dine olan etkileri de farklı yönleri ile ele alınmaktadır
2023-10-24T00:00:00ZTurizm sosyolojisinde güncelliğini yitirmeyen klasik: “Turist bakışı”Yazgan, Çağdaş Ümithttp://hdl.handle.net/20.500.11787/82942023-09-19T08:19:57Z2020-09-06T00:00:00ZTurizm sosyolojisinde güncelliğini yitirmeyen klasik: “Turist bakışı”
Yazgan, Çağdaş Ümit
Turizm ilişkileri toplumları ve kültürleri önemli ölçüde etkilemeye devam etmektedir. Özellikle
küreselleşme, kalkınma, uluslararası rekabet gücü, zenginlik, gelişmişlik vb. göstergeler bağlamında bir statü
sembolüne dönüşen turizm, çoğunlukla endüstriyel bir alan olarak tasvir edilmektedir. Büyüme, kalkınma,
gelişmişlik gibi perspektiflerle, fayda-maliyet analizi temelinde işletme, yönetim-organizasyon eksenli
araştırmalara daha fazla konu olan turizm ilişkilerinin, iktisadın gölgesinde kaldığı ve sosyolojik araştırmaların
bu alanda yaygınlık kazanamadığı söylenebilir. Bu baskın eğilimin aksine John Urry, “Turist Bakışı” (Tourist
Gaze) isimli eserinde turizm ilişkilerini tarihsel ve toplumsal bağlamda, teorik ve pratik düzeyde, birçok
yönüyle ele alarak turizm sosyolojisi literatüründe önemli bir boşluğu doldurmaktadır. “Turist Bakışı”,
yayımlandığı ilk yıllardan itibaren kült bir esere dönüşmüştür. Eser, turizm araştırmalarında kullanışlı
olabilecek sosyolojik bir bakış açısı ve önemli kavramlar sunmaktadır. Eserde geliştirilen “turist bakışı”
kavramı sosyolojik düzeydeki turizm araştırmalarında en sık başvurulan kavramlardan biri olup kullanıldığında
direkt yazarını akla getirebilmektedir. Bu bakımdan “Turist Bakışı” eserinin turizm sosyolojisi alanındaki
temel metinlerden biri olduğu ileri sürülebilir. Bu çalışmada John Urry’nin “Turist Bakışı” isimli eseri
değerlendirilmektedir.
2020-09-06T00:00:00ZExamination of risk perception, fear and preparedness of individuals experiencing earthquakesGün Çınğı, TubaYazgan, Çağdaş Ümithttp://hdl.handle.net/20.500.11787/82912023-09-18T07:17:09Z2022-10-31T00:00:00ZExamination of risk perception, fear and preparedness of individuals experiencing earthquakes
Gün Çınğı, Tuba; Yazgan, Çağdaş Ümit
An earthquake, which can directly affect individual and social life, is a natural event that is difficult to
predict. However, previous earthquake experiences can trigger earthquake risk perception and fear.
Reasonable risk perception and fear generally affect earthquake preparedness behaviour positively. This
study aims to reveal the earthquake risk perception, fear, and actual and perceived preparedness levels of
the people in a region in Turkey where a destructive earthquake occurred. Data were collected from 388
respondents who experienced the Elazig earthquake in 2020 through a structured questionnaire. The
findings indicate that earthquake risk perception and fear are high, but actual and perceived preparedness
levels are low. The results showed that gender, earthquake education, the way the earthquake is explained
differ significantly with the risk perception, fear, actual and perceived preparedness levels. In addition, it
has been determined that risk perception, fear, actual and perceived preparedness levels are related to each
other at certain levels. The research is considered necessary because it deals with many variables and offers
a holistic view of the research field
2022-10-31T00:00:00ZÜniversite-kent etkileşimine öğrenci memnuniyeti penceresinden bakmakDemir, NurdanYazgan, Çağdaş Ümithttp://hdl.handle.net/20.500.11787/82902023-09-18T07:15:07Z2023-07-01T00:00:00ZÜniversite-kent etkileşimine öğrenci memnuniyeti penceresinden bakmak
Demir, Nurdan; Yazgan, Çağdaş Ümit
Covid-19 salgını dünyada ve ülkemizde birçok alanda köklü değişimlerin ortaya çıkmasına
neden olmuştur. Salgın, ekonomik faaliyetler, iş ve çalışma hayatı, aile içi ilişkiler, eğitim
süreci ve medya kullanımı gibi birçok alanı derinden etkilemiştir. Bu araştırmada, salgının
etkisini önemli biçimde hissettirdiği tüketim pratiklerine odaklanılmaktadır. Araştırma,
Covid-19 salgını sürecinde orta sınıfa mensup bireylerin tüketim pratiklerinde ortaya çıkan
değişimleri ortaya çıkarmayı ve anlamayı amaçlamaktadır. Nitel araştırma yönteminden
faydalanılarak, orta sınıfa mensup 15’i Nevşehir, 5’i Eskişehir’den olmak üzere toplam 20
katılımcıdan yarı yapılandırılmış görüşmeler aracılığıyla veriler elde edilmiştir. Araştırma
sonucunda; salgının etkisiyle orta sınıfa mensup bireylerin tüketim pratiklerinde çeşitli
değişimlerin yaşandığı ortaya çıkmıştır. Salgın sürecinde alınan önlemlerden dolayı; hijyen,
temizlik, takviye gıda ve vitamin ürünlerinin kullanımı artmış, giyim harcamaları azalmış,
nakit para yerini temassız kredi kartına, dışarıda yeme-içme yerini “evde yemek”e bırakmış,
tatil planları ve özel gün kutlamaları ertelenmiş, hediye alma ve verme ritüelleri değişmiş,
sanal kültürel tüketim (sanal tiyatro, sinema, sanal sergi vb.), sanal market harcamaları ve
online TV abonelikleri çoğalmıştır. Ayrıca kişisel bakım hizmetleri satın alınan bir hizmet
türü olmaktan çıkarak evde karşılanmaya çalışılmıştır. Bu dönemde özellikle medya ve
iletişim teknolojilerinin, tüketim pratiklerine damgasını vurduğu tespit edilmiştir.
2023-07-01T00:00:00Z