İlahiyat Fakültesi/Faculty of Theologyİlahiyat Fakültesi'ne bağlı bölümler bu bölüm altında listelenir.http://hdl.handle.net/20.500.11787/372024-03-29T05:36:00Z2024-03-29T05:36:00ZKeşfî Mehmed Çelebi ve tarihçiliğiErbil, Kadirhttp://hdl.handle.net/20.500.11787/84252024-03-26T08:41:17Z2024-03-19T00:00:00ZKeşfî Mehmed Çelebi ve tarihçiliği
Erbil, Kadir
İslam tarihçiliğinin bir uzantısı olan Osmanlı tarihçiliği, kendine özgü bir karaktere sahiptir. Bu
özgünlük içerisinde en belirgin noktayı ise “Selimnâmeler” oluşturur. Kısa ve özlü bir üslupla kaleme
alınan bu eserlerin yazarları, devlet ricali ve özellikle padişah tarafından büyük iltifatlara mazhar
olmuşlardır. Dönemlerinin önemli kaynakları olan bu eserler, iltifata mazhar olma niyetinin getirdiği
bazı önyargılara rağmen, siyasi, dini, kültürel, sosyal ve ekonomik açıdan dönemlerinin birer aynası
olarak o günlerin atmosferini günümüze taşımaktadır. Bilhassa Yavuz Sultan Selim devrini yaşayan ve
onunla birlikte seferlere katılan yazarların kaleme aldığı bu eserler, Yavuz'un methini anlatan manzum
kısımlar hariç tutulursa, oldukça güvenilir tarihi ve edebi eserlerdir. Bu eserler, o dönemdeki olayların
doğru bir şekilde algılanmasını sağlayan ve o döneme ışık tutan tarihi değere sahip eserlerdir. Olayları
kısa ve özlü bir şekilde anlatan Selimnâmeler, başka eserlerde sayfalarca anlatılan bilgileri bir özet gibi
sunduğundan okunması kolay ve ilgi çekicidir. Selimnâmeleri okuyanlar, onları adeta bir kahramanlık
eseri okur gibi okurlar. Keşfi Mehmed Çelebi'nin en önemli eseri, “Selimnâme” adlı eseridir. Eser, sade
ve akıcı bir üslupla yazılmış ve güvenilir bir kaynak olarak kabul edilir. Keşfi Mehmed Çelebi, olayları
objektif bir şekilde anlatmaya çalışmış ve kaynaklarını açıkça belirtmiştir. Eser, Osmanlı tarihi hakkında
bilgi edinmek için önemli bir kaynaktır. Bu araştırmada Keşfî Mehmed Çelebi’nin hayatı, Selimnâmeler
ve özellikleri, tarihi değerleri, güçlü ve zayıf yönleri, Keşfî Mehmed Çelebi’nin tarihçiliği ve
Selimnâmesi hakkında bilgi sunulmaktadır. Bu alanda yapılmış çalışmalar bulunmakla birlikte bu
araştırmanın da alana katkı sağlaması şüphesizdir.; Ottoman historiography, an extension of Islamic historiography, possesses a distinct character, with its most prominent feature being the “Selimnâmes” (Selimnames). These concise and succinctly written works have earned great praise from state officials, particularly the sultans, who bestowed significant favors upon their authors. Despite some biases stemming from the intention to receive favor, these works, which are important sources of their respective periods, serve as mirrors reflecting the atmosphere of those times from political, religious, cultural, social, and economic perspectives. Especially the works written by authors who lived during the reign of Yavuz Sultan Selim and participated in his campaigns, except for the poetic sections praising Yavuz, are reliable historical and literary works. These works, providing a brief and concise account of events, make it easy and engaging to read, offering a valuable insight into the period. Selimnâmes, in essence, present information that is often elaborated in other works, condensed like a summary. Readers of Selimnâmes perceive them as if reading an epic of heroism. One of the most significant works is Keşfi Mehmed Çelebi's “Selimnâme” The work is written in a simple and fluid style, recognized as a reliable source. Keşfi Mehmed Çelebi endeavors to narrate events objectively and clearly indicates his sources. The work is an important source for gaining insights into Ottoman history. This research provides information on Keşfi Mehmed Çelebi's life, Selimnâmes and their characteristics, historical values, strengths and weaknesses, as well as Keşfi Mehmed Çelebi's approach to historiography and his Selimnâme. While there are existing studies in this field, this research undoubtedly contributes to the field.
2024-03-19T00:00:00ZKeşfi Mehmed Çelebi and HistorianismErbil, Kadirhttp://hdl.handle.net/20.500.11787/84242024-03-26T08:34:44Z2024-03-20T00:00:00ZKeşfi Mehmed Çelebi and Historianism
Erbil, Kadir
İslam tarihçiliğinin bir uzantısı olan Osmanlı tarihçiliği, kendine özgü bir karaktere sahiptir. Bu
özgünlük içerisinde en belirgin noktayı ise “Selimnâmeler” oluşturur. Kısa ve özlü bir üslupla kaleme
alınan bu eserlerin yazarları, devlet ricali ve özellikle padişah tarafından büyük iltifatlara mazhar
olmuşlardır. Dönemlerinin önemli kaynakları olan bu eserler, iltifata mazhar olma niyetinin getirdiği
bazı önyargılara rağmen, siyasi, dini, kültürel, sosyal ve ekonomik açıdan dönemlerinin birer aynası
olarak o günlerin atmosferini günümüze taşımaktadır. Bilhassa Yavuz Sultan Selim devrini yaşayan ve
onunla birlikte seferlere katılan yazarların kaleme aldığı bu eserler, Yavuz'un methini anlatan manzum
kısımlar hariç tutulursa, oldukça güvenilir tarihi ve edebi eserlerdir. Bu eserler, o dönemdeki olayların
doğru bir şekilde algılanmasını sağlayan ve o döneme ışık tutan tarihi değere sahip eserlerdir. Olayları
kısa ve özlü bir şekilde anlatan Selimnâmeler, başka eserlerde sayfalarca anlatılan bilgileri bir özet gibi
sunduğundan okunması kolay ve ilgi çekicidir. Selimnâmeleri okuyanlar, onları adeta bir kahramanlık
eseri okur gibi okurlar. Keşfi Mehmed Çelebi'nin en önemli eseri, “Selimnâme” adlı eseridir. Eser, sade
ve akıcı bir üslupla yazılmış ve güvenilir bir kaynak olarak kabul edilir. Keşfi Mehmed Çelebi, olayları
objektif bir şekilde anlatmaya çalışmış ve kaynaklarını açıkça belirtmiştir. Eser, Osmanlı tarihi hakkında
bilgi edinmek için önemli bir kaynaktır. Bu araştırmada Keşfî Mehmed Çelebi’nin hayatı, Selimnâmeler
ve özellikleri, tarihi değerleri, güçlü ve zayıf yönleri, Keşfî Mehmed Çelebi’nin tarihçiliği ve
Selimnâmesi hakkında bilgi sunulmaktadır. Bu alanda yapılmış çalışmalar bulunmakla birlikte bu
araştırmanın da alana katkı sağlaması şüphesizdir.
2024-03-20T00:00:00ZThe concept of heaven in drawings by french muslim childrenGüleç, Yaseminhttp://hdl.handle.net/20.500.11787/84232024-03-21T11:25:05Z2021-07-10T00:00:00ZThe concept of heaven in drawings by french muslim children
Güleç, Yasemin
This study examined drawings of children’s concepts of paradise categorized by age, gender,
and religious-cultural differences. Participants were Sunni Turkish Muslim children
born in France and who attend Islamic religious education at France’s Strasbourg Yunus
Emre Mosque on weekends. Three superordinate and 14 subordinate qualitative categories
were formed from the children’s drawings analyzed by the phenomenographic method.
Although concrete descriptions of heaven were seen in the drawings by children of all ages,
abstract depictions increased with age. Whereas drawings of heaven by girls depicted love
and compassion, boys’ drawings represented power. Although there are commonalities
between the descriptions by children of Muslim background and children from other religious
backgrounds and cultures, the children’s particular religious and cultural structures
were reflected in their representations of paradise. Recommendations from this study are
given for the nature of the education children receive regarding death and heaven and hell.
2021-07-10T00:00:00ZDepictions of God in the drawings of German-Muslim childrenGüleç, Yaseminhttp://hdl.handle.net/20.500.11787/84222024-03-21T11:02:49Z2021-07-26T00:00:00ZDepictions of God in the drawings of German-Muslim children
Güleç, Yasemin
This empirical inquiry aimed to examine the qualitative differences of the ‘God’
concept of Turkish-German Sunni Muslim children living in Germany. In this study,
non-anthropomorphic drawings did not increase gradually with age. Anthromoporphic
God depictions seem to be ontologically moving away from people with age. In the
present study, indirect God depictions occurred six times more than the direct God
depictions. ‘Religious-cultural drawings’ were the most common in the sample. The
girls drew more aesthetic drawings that expressed an emotional bond with God. Boys
depicted God more rationally and pragmatically in regard to human life and the world.
2021-07-26T00:00:00Z